"Zor bir insandı.Bu kısmen,çok ciddi,çok ahlaklı olmasından kaynaklanıyordu;kısmen de sizin de en az onun kadar ahlaklı olmanızı beklemesinden.Ahlaken haklı olan ve bunu bilen bir insanın karşısında,hadi ahlaksız demeyelim ama,günlük yaşamın ister istemez getirdiği bir ‘kıvraklık’ı olan,her zaman ilkeleri doğrultusunda hareket edemeyen ve bunu bilen,sıkıştığında işi dalgaya vurup sıyrılmaya çalışan bir insanın kendini suçlu hissetmemesi imkansız.Canımı sıktığı için severdim onu."C.A.
Çarşamba, Nisan 24, 2024
HEPİMİZ İÇİN, SADECE BİRİMİZ
Hepimizin böyle kaygıları var, ama cahil değiliz, ne “iş” yaptığımızı biliyoruz. Oğuz Atay geri kalmış bir kırılgan ve şımarık, bu da onun (sözde) ileri gitmişi:
“Rothko, sanatını kesin bir mesaj taşıyabilecek her türlü işaretten arındırmaya çalışır; çünkü toplum tarafından özümsenip yutulmaktan korkar. Stili, zaman zaman resimlerini kamuya sergilemeyi reddedecek kadar ileri gider; çünkü eleştirmenlerin, tablolarındaki soyut formlara gömülü içeriği deforme edeceklerinden ya da mahvedeceklerinden kaygı duyar: “Lütfen -bu çok önemli- [tablolarımı] yalnızca içerdikleri değerlere ulaşmak için gereken içgörüye biraz olsun sahip olduğunu düşündüklerine göster ve hiç kimsenin [tablolarım] hakkında yazmasına izin verme. HİÇ KİMSENİN. Okuduğum ikinci sınıf yazarların entelektüel kapasitelerini o kadar küçümsüyorum ki aptallıklarına dayanamıyorum. Artık tablolarımın kamuya gösterilmesini istemiyorum, ne tek tek ne de grup halinde.”
Not: Bak Celine ne güzel konu yapmış işte yayıncı-editör çapsızlığını...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder