Perşembe, Haziran 27, 2024

MEMİŞ

Okumuştum, neden hatırlamadığımı anladım. Çok kötü bir tanıtım ama roman çok kötü esas. Belki tanıtım iyidir aslında, romanın kötülüğünün farkında olmamasını hariç tutarsak. İlgi çeksin diye cinayet yazan yazarı sevmem! Bir şey anlatamamış olurlar çünkü. (Tanıtımda da farkında olmadan itiraf ettiği gibi.) Ne erkek huzursuzluğunu ne de romancı becerisini gösterememiş olurlar.




“Before She Met Me romanında Julian Barnes, eşini terk eden ve

başka bir kadınla ilişkiye giren bir tarihçinin, Graham Hend­

rick'in kaderini tartışıyor. Romanın başında Graham otuzlannın

sonlarında, on beş yıldır evli ve "ömrün ortasındadır", "şimdiden

yokuş aşağı giden yolu hissedebilmektedir". Hayli sıradan bir par­

tide, bir zamanlar kısa bir süre aktrislik yapmış ve o zamandan

beri bir modacı olan Ann'e rastlar. Karşılaşmaları nedense onda

güçbela anımsadığı umut ve heyecan hislerini harekete geçirir.

"Yirmi yıl önceki kendisiyle arasındaki, uzun zamandır kopuk

olan iletişim çizgisi aniden onarılmış" ve "bir kere daha delilik ve

idealistlik yapabilecek durumda" hisseder kendini.




Yerleşik bir ilişkiye dönüşen gizli buluşmalar dizisinden sonra,

eşini ve çocuğunu terk eder ve Ann'le birlikte oturmaya başlar.

Karısından boşanır boşanmaz evlenirler. Romanın çekirdeği Gra­

ham'ın, Ann'in kendisinden önceki aşıklarını yavaş yavaş keş­

fiyle ilgilidir. Ann çok az şey saklar, ama o doğrudan istemedikçe,

gönüllüce bilgi vermez. Graham'da, Ann'in geçmişinin cinsel ay­

rıntılarını ortaya çıkarma ihtiyacı bir saplantı haline gelir.

(....)

Gra­ham bıkıp usanmadan yaptığı araştırmalar sonucu, -Ann'in ken­

disine rastlamadan önceki' hayatı hakkındaki sorunlarını anlattığı­

en iyi arkadaşı Jack'in de Ann'le yıllar önce bir ilişkisi olduğunu öğrenir.

(...) Graham onu bıçaklar.

(Kadın). Jack'in evine gider ve Graham'ı orada, Jack'in kanlı vücu­

duyla birlikte bulur.

(...) Polis eve vardığında koltuk telafi edilemez şekil­

de kana bulanmıştır ve Graham ölmüştür. Romanın sonuç parag­

raftan Ann'in de kendisini öldürdüğünü ima eder -isteyerek mi

yoksa kaza eseri mi olduğunu bilmiyoruz.




Before She Met Me aslında kıskançlıkla ilgili bir roman değil.

Ann, Graham"ın kendisi hakkında biriktirdiği malzemeyi okurken,

kıskanç sıfatının "onun için kullanacağı bir niteleme olmadığını"

fark eder. Söz konusu olan, Graham'ın "Ann'in geçmişiyle başa

çıkamamasıdır". Graham'ın şiddeti, boşa çıkmış bir

hakim olma çabasıdır. Bu çabanın nedenleri romancı tarafından

karanlıkta bırakılmıştır; zaten bunlar Graham'ın kendi için de an­

laşılmaz şeylerdir. Graham'ın Ann'in cinsel tarihinde keşfetmek

istediği sırlar, onun bir kadından beklediklerine Ann'in uymama­

sıyla bağlantılıdır. Ann'in geçmişi Graham'ın idealleriyle uyum­

suzdur.

(....)

Before She Met Me derin dönüşümler geçiren bir toplumsal

dünyadaki erkek huzursuzluğunu ve erkek şiddetini konu alan bir

roman. Kadınlar artık erkek hakimiyetine razı değil, her iki cins de

bu olayın içerimleriyle hesaplaşmak durumunda.”

1 yorum:

Murat Sohtorik dedi ki...

Kadınların ve Barnes gibi yazarların güvenilmez yönü: NÜTOPYA'DAN:
3. MİCHEAL TOURNİER
“Homoseksüeller, heteroseksüellerin AIDS’e yakalanmasından hoşlanmazlar, tıpkı Yahudilerin gaz odalarında onlardan başkalarının da bulunduğunun söylenmesinden hoşlanmamaları gibi. En büyük dehşete kendileri sahip çıkmak istiyorlar. Neden mi? Gururdan! Çünkü felakette ezici bir büyüklük ve güzellik vardır.”