Çarşamba, Mart 28, 2012

Deneyim

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalEklerDetayV3&ArticleID=1082650&CategoryID=40

Metinden benim alıntılayacağım:

Kavramın bize, pek derin görünmemesinin nedeni, deneyim/tecrübe kelimesinin Türkçedeki kullanımından kaynaklanıyor. Bu kelimenin Türkçenin günlük kullanımdaki anlamı, “görmüş geçirmişliği”, “bir işi becerebilecek görgüyü kazanmış olmayı”, yani çaylaklıktan çıkmış olmayı dile getirir. Bu anlam da, bir yandan, deneyimden gelen bilgelik gibi bir bilgelik anlayışını diğer yandan da, bir defa kazanıldıktan sonra, sanki bütün hayatın şifresine sahip olunmuş bir özgüven duygusunu ifade eder.

Oysa kavramın Latincedeki anlamı, Martin Jay’ın işaret ettiği gibi, tehlikeli bir durumu göğüslemeyi de içerir: “Deneyim, bir badire atlatmak ve bu karşılaşmadan bir şey öğrenmiş olarak çıkmak”, dahası “hayatta karşılaşılabilecek engelleri ve tehlikeleri göğüsleyip aşarak masumiyeti geride bırakmış olan bir dünyeviliği” ifade eder. Aslında sadece Latince kökeni değil, Jay’ın referansıyla, terimin günümüzdeki yorumu da benzer içeriğe dikkat çeker: Çağdaş İngiliz felsefeci Stuart Hampshire göre de “deneyim fikri, suçlu bilgi fikridir, kaçınılmaz pislik ve kusur beklentisinin, zorunlu hayal kırıklıkları ve katışık sonuçların, yarı başarı yarı başarısızlıkların suçlu bilgisi.”



Kavramın bize, pek derin görünmemesinin nedeni ona olumlu ve aşkın bir anlam yüklememiz!

Olumlu ve aşkın hiçbir şeye derin demeyen -doğu mudur artık batı mıdır- bunalımlı düşüncenin kötü deneyimi!

Kötü deneyim… evet, güzel, tam da anlatmak istediğim… Deneyim kelimesinin başına kötü kelimesini getirmeden, bir deneyim doğal olarak kötü olmaz… Bir deneyimi kötü yapan sizsinizdir…

Ama, işte, Çağdaş İngiliz felsefeci Stuart Hampshire göre deneyim fikri, suçlu bilgi fikri imiş!

Direk suçlu yani…

Kaçınılmaz pislik ve kusur beklentisi, zorunlu hayal kırıklıkları ve katışık sonuçlar varmış deneyimde, doğal olarak…

Doğal olarak…

Kaçınılmaz…

Pislik…

Kusur beklentisi…

Zorunlu…

Katışık… (Ne demekse? Ama kötü bir deneyim oldu benim için.)

Ben hala inanamıyorum ve insanlarla, hayır, bu tür insanlarla, sorunum da bu… Nerden aldım bilmiyorum, bizden bir yerlerden aldım ama herhalde ki: Deneyim/tecrübe kelimesini Türkçedeki kullanımı gibi hissediyorum… Bana “görmüş geçirmişliği”, “bir işi becerebilecek görgüyü kazanmış olmayı”, yani çaylaklıktan çıkmış olmayı dile getiriyor…

Deneyimle ilgili tek aklıma gelen, deneyimden gelen bilgelik gibi bir bilgelik anlayışı…

Diğerlerine deneyim demiyorum, kötü deneyim diyorum ki bunu deneyim olarak kabul etmiyorum bile…

Bir defa kazanıldıktan sonra, sanki bütün hayatın şifresine sahip olunmuş bir özgüven duygusunu ifade ediyor benim için… Sanki kelimesi olmadan!

Sanki diyorum, herkes yaşamıyor, herkes deneyim kazanmıyor…

Deneyim kazanmak…