Salı, Haziran 24, 2014

TAN'dan

...............Bencil felsefeleri eleyeceksin, bencil felsefe olmaz… Benim edebiyatım diyebiliyorsan, ancak o zaman edebiyat yapabiliyorsundur, benim demedikçe taklittir edebiyat; benim felsefem diyorsan da edebiyat yapıyorsundur, yani felsefe yaptığın konusunda; felsefede benim diyememelisin; senin felsefenden bize ne, çok istiyorsan edebiyatını yap okuyalım… Çünkü Felsefede taklit etmelisin; hayatı taklittir felsefe… Yeni bir felsefe diye bir şey yoktur, onun bunun felsefesidir o; yeni bir gerçeklik diye bir şeyin olmadığı gibi; olanı görebilmen gerekir. Camus’den bir örnek yeter bunun için: Düşünmek içten içe böcekler tarafından yendiğini hissetmektir… Bir tek gerçek karşı fikir, düşünmeyi seven bir doğru fikir bile yeter bu “felsefeyi” yıkmak için; halbuki dese ki: Düşündüğümde içten içe böcekler tarafından… Ah deriz ne güzel, bunu biraz daha genişletse keşke; böyle insanlar da yaşıyorlar di mi; bu kadar düşünmeseler keşke…...............

Pazartesi, Haziran 16, 2014

50


Ferit Edgü diyor ki beni Kafka ile karşılaştırmışlar, bir dağ ile bir farenin karşılaştırılmasıdır bu. Bense karşımda bir kediyi bekliyordum, aslanı değil.
Çok güzel.
Kitapları, son kalanlar, binbir hece ve yeni ders notları, adları yanlış olabilir fark etmez; verilecek; ama mesela bir arkadaşıma vermeyeceğim, son zamanlarda verdiğim.
Tanrı inancı ya düş kırıklığı ya da düş zenginliği ister, demiş bir de.
Pardon düş kısırlığı demiş… Bense ikisinin ortasında bir yerdeyim diye eklemiş…

Bu kadar bende bıraktıkları, ama çok güzel kitaplar alın; ben arkamda kütüphanesi olmayacak bir yazarım.
Vermeyeceğim arkadaşım da şu: Bugün diyalektiğe geçirdim diye bulduğum cümleyi onla paylaşıyordum; düşünün, ne büyük onur olmalı aslında; ama yok; geçirememişsindir dedi, geçirmiş olamazsın, sonra da ben diyalektiği severim dedi…
Erkek bu! Kadınlarla bu yüzden konuşulmaz felsefe, ben severim ben sevmem der geçerler, artık erkeklerle de demek; kadınlar derken egoizmi anlatıyoruz artık kadın kadın değil erkek erkek değil, hepsi egoist…
Buradaki sorun tipik.
Kimse kendini göt kılı olarak görmüyor. Herkes göt…
Başka bir örnekle açıklayacağım:
17.5 yaşında bir arkadaşım var. (Bu deminki de zaten 23 falandır en fazla)
Niçe kitabını görünce aa dedi. Ihh dedim (bir ara ilkel insanlar gibi konuşuyorduk ne güzel). Ama dedi, Niçe yahu! Sonra düşündüm; bu kızın babası 44 yaşında ben 45 yaşındayım…

Ama beni arkadaşı gibi gördüğünden yakıştıramıyor o kadarını… Yani ben kim Niçe kim…

20 sene sonra beni okusa (Türkiye iyi bir yere gitmiş demektir bu) ben o sırada üniversite sınavı gibi salak bir şeyle vakit geçiriyordum diyecek…
Sonra düşündüm; Niçe 44 yaşında ölmüş… Ben 45 yaşındayım…
44 yaşına sığdırmışsa bazı şeyleri o salak yaşamı ve nihilist aklıyla; ben niye?
Sonra düşündüm; Niçe Türkiye gibi bir yerde yaşamıyordu… Ve dahilere henüz önem veriliyordu o zaman.
Sonra düşünmedim tabii, artık ne düşüneceğim; Tanrı ölmediyse de izin verirse; mezarında düz döner Niçe: Çünkü her filozof öldükten sonra anlar ne hata yaptığını.
Ama ya siz; salaklar… Yaşınız genç daha; ama o kadar çabuk yaşlanacaksınız ki; bu kafayla.
Ferit Edgü ve Murat Sohtorik kaçırmak insanı 50 yaş birden yaşlandırır, böyle anlatırsınız artık…