Cuma, Haziran 28, 2024
Perşembe, Haziran 27, 2024
MEMİŞ
Okumuştum, neden hatırlamadığımı anladım. Çok kötü bir tanıtım ama roman çok kötü esas. Belki tanıtım iyidir aslında, romanın kötülüğünün farkında olmamasını hariç tutarsak. İlgi çeksin diye cinayet yazan yazarı sevmem! Bir şey anlatamamış olurlar çünkü. (Tanıtımda da farkında olmadan itiraf ettiği gibi.) Ne erkek huzursuzluğunu ne de romancı becerisini gösterememiş olurlar.
“Before She Met Me romanında Julian Barnes, eşini terk eden ve
başka bir kadınla ilişkiye giren bir tarihçinin, Graham Hend
rick'in kaderini tartışıyor. Romanın başında Graham otuzlannın
sonlarında, on beş yıldır evli ve "ömrün ortasındadır", "şimdiden
yokuş aşağı giden yolu hissedebilmektedir". Hayli sıradan bir par
tide, bir zamanlar kısa bir süre aktrislik yapmış ve o zamandan
beri bir modacı olan Ann'e rastlar. Karşılaşmaları nedense onda
güçbela anımsadığı umut ve heyecan hislerini harekete geçirir.
"Yirmi yıl önceki kendisiyle arasındaki, uzun zamandır kopuk
olan iletişim çizgisi aniden onarılmış" ve "bir kere daha delilik ve
idealistlik yapabilecek durumda" hisseder kendini.
Yerleşik bir ilişkiye dönüşen gizli buluşmalar dizisinden sonra,
eşini ve çocuğunu terk eder ve Ann'le birlikte oturmaya başlar.
Karısından boşanır boşanmaz evlenirler. Romanın çekirdeği Gra
ham'ın, Ann'in kendisinden önceki aşıklarını yavaş yavaş keş
fiyle ilgilidir. Ann çok az şey saklar, ama o doğrudan istemedikçe,
gönüllüce bilgi vermez. Graham'da, Ann'in geçmişinin cinsel ay
rıntılarını ortaya çıkarma ihtiyacı bir saplantı haline gelir.
(....)
Graham bıkıp usanmadan yaptığı araştırmalar sonucu, -Ann'in ken
disine rastlamadan önceki' hayatı hakkındaki sorunlarını anlattığı
en iyi arkadaşı Jack'in de Ann'le yıllar önce bir ilişkisi olduğunu öğrenir.
(...) Graham onu bıçaklar.
(Kadın). Jack'in evine gider ve Graham'ı orada, Jack'in kanlı vücu
duyla birlikte bulur.
(...) Polis eve vardığında koltuk telafi edilemez şekil
de kana bulanmıştır ve Graham ölmüştür. Romanın sonuç parag
raftan Ann'in de kendisini öldürdüğünü ima eder -isteyerek mi
yoksa kaza eseri mi olduğunu bilmiyoruz.
Before She Met Me aslında kıskançlıkla ilgili bir roman değil.
Ann, Graham"ın kendisi hakkında biriktirdiği malzemeyi okurken,
kıskanç sıfatının "onun için kullanacağı bir niteleme olmadığını"
fark eder. Söz konusu olan, Graham'ın "Ann'in geçmişiyle başa
çıkamamasıdır". Graham'ın şiddeti, boşa çıkmış bir
hakim olma çabasıdır. Bu çabanın nedenleri romancı tarafından
karanlıkta bırakılmıştır; zaten bunlar Graham'ın kendi için de an
laşılmaz şeylerdir. Graham'ın Ann'in cinsel tarihinde keşfetmek
istediği sırlar, onun bir kadından beklediklerine Ann'in uymama
sıyla bağlantılıdır. Ann'in geçmişi Graham'ın idealleriyle uyum
suzdur.
(....)
Before She Met Me derin dönüşümler geçiren bir toplumsal
dünyadaki erkek huzursuzluğunu ve erkek şiddetini konu alan bir
roman. Kadınlar artık erkek hakimiyetine razı değil, her iki cins de
bu olayın içerimleriyle hesaplaşmak durumunda.”
“Before She Met Me romanında Julian Barnes, eşini terk eden ve
başka bir kadınla ilişkiye giren bir tarihçinin, Graham Hend
rick'in kaderini tartışıyor. Romanın başında Graham otuzlannın
sonlarında, on beş yıldır evli ve "ömrün ortasındadır", "şimdiden
yokuş aşağı giden yolu hissedebilmektedir". Hayli sıradan bir par
tide, bir zamanlar kısa bir süre aktrislik yapmış ve o zamandan
beri bir modacı olan Ann'e rastlar. Karşılaşmaları nedense onda
güçbela anımsadığı umut ve heyecan hislerini harekete geçirir.
"Yirmi yıl önceki kendisiyle arasındaki, uzun zamandır kopuk
olan iletişim çizgisi aniden onarılmış" ve "bir kere daha delilik ve
idealistlik yapabilecek durumda" hisseder kendini.
Yerleşik bir ilişkiye dönüşen gizli buluşmalar dizisinden sonra,
eşini ve çocuğunu terk eder ve Ann'le birlikte oturmaya başlar.
Karısından boşanır boşanmaz evlenirler. Romanın çekirdeği Gra
ham'ın, Ann'in kendisinden önceki aşıklarını yavaş yavaş keş
fiyle ilgilidir. Ann çok az şey saklar, ama o doğrudan istemedikçe,
gönüllüce bilgi vermez. Graham'da, Ann'in geçmişinin cinsel ay
rıntılarını ortaya çıkarma ihtiyacı bir saplantı haline gelir.
(....)
Graham bıkıp usanmadan yaptığı araştırmalar sonucu, -Ann'in ken
disine rastlamadan önceki' hayatı hakkındaki sorunlarını anlattığı
en iyi arkadaşı Jack'in de Ann'le yıllar önce bir ilişkisi olduğunu öğrenir.
(...) Graham onu bıçaklar.
(Kadın). Jack'in evine gider ve Graham'ı orada, Jack'in kanlı vücu
duyla birlikte bulur.
(...) Polis eve vardığında koltuk telafi edilemez şekil
de kana bulanmıştır ve Graham ölmüştür. Romanın sonuç parag
raftan Ann'in de kendisini öldürdüğünü ima eder -isteyerek mi
yoksa kaza eseri mi olduğunu bilmiyoruz.
Before She Met Me aslında kıskançlıkla ilgili bir roman değil.
Ann, Graham"ın kendisi hakkında biriktirdiği malzemeyi okurken,
kıskanç sıfatının "onun için kullanacağı bir niteleme olmadığını"
fark eder. Söz konusu olan, Graham'ın "Ann'in geçmişiyle başa
çıkamamasıdır". Graham'ın şiddeti, boşa çıkmış bir
hakim olma çabasıdır. Bu çabanın nedenleri romancı tarafından
karanlıkta bırakılmıştır; zaten bunlar Graham'ın kendi için de an
laşılmaz şeylerdir. Graham'ın Ann'in cinsel tarihinde keşfetmek
istediği sırlar, onun bir kadından beklediklerine Ann'in uymama
sıyla bağlantılıdır. Ann'in geçmişi Graham'ın idealleriyle uyum
suzdur.
(....)
Before She Met Me derin dönüşümler geçiren bir toplumsal
dünyadaki erkek huzursuzluğunu ve erkek şiddetini konu alan bir
roman. Kadınlar artık erkek hakimiyetine razı değil, her iki cins de
bu olayın içerimleriyle hesaplaşmak durumunda.”
Çarşamba, Haziran 26, 2024
GÖZÜ ZEKALI
Hep söyledim bu ülke 30 kadar Gezi yaşar sonra gelir Sotori yanında staja başlar. Bunun farkında olmayanlar beni sert bulur:
(Cümle sonunda iki nokta, mesela.)
(Cümle sonunda iki nokta, mesela.)
Pazartesi, Haziran 24, 2024
Pazar, Haziran 23, 2024
MURATİ
Metehan'cım Murati haklı:))
Metehan Mert Çakır
@metehancakir
Hanımefenfiye göre çevirmenlik ve dublaj hiç var olmamalıydı yani. Tam bir yüzsüz.
@metehancakir
Hanımefenfiye göre çevirmenlik ve dublaj hiç var olmamalıydı yani. Tam bir yüzsüz.
Alıntı
Evrim Ağacı
@evrimagaci
"Yapay zeka nedeniyle bazı yaratıcı meslekler ortadan kalkabilir; ama belki de o mesleklerin hiç var olmaması gerekiyordu." - Mira Murati, OpenAI CTO
Evrim Ağacı
@evrimagaci
"Yapay zeka nedeniyle bazı yaratıcı meslekler ortadan kalkabilir; ama belki de o mesleklerin hiç var olmaması gerekiyordu." - Mira Murati, OpenAI CTO
101?
Rauf Mutluay benim metinlerimi okuyup, zeki bir yazar ama insani bir duyarlılığı yok, okunmazlar demişti... Yetenek zora sokulmalı dermiş A. Gide, Dar Kapı (dan geçiniz) adlı eserinde...
Yazma yeteneğinden bahsediyor ama sadece, Ferit Edgü'nün geçmeye debelendiği kapı gibi. Raymond Q muydu yapmıştı bunu, daha önce...
Peki ordan nereye gideceğiz?
Neden 101 kardeşim!
101 harika sıkıcı metin... Sıkıcı bir kitap...
Okullarda okutulmalı...
AYI ONUR
Kızlar günü, milf günü, dolgun kadınlar günü, eskortlar günü, evli kadınlar, hamile kadınlar, yalnız kadınlar vs vs vs... Günleri olsun, bunlardan tek kadınlar kurtarır bizi, yoksa onun bunun onuru diye diye mikecekler bizi!
Not: Geçen sene 2 gey tacizine uğradığımı söyleyeyim. Ne güzel günlerdi onlar. Sadece 2! Haftaya evden çıkmam!
DUYDUĞUMA GÖRE
Cennet bakire (huri) kaynıyormuş tamam, ama bir kez birlikte olduğun kadın yarın yine bakireymiş... Erkeklerle ender ortak yönlerimden olabilir ama biz erkekler (allahım ne iğrenç laf benim ağzımda) bunu istemeyiz. Açıklama gereği duymuyorum.
Cumartesi, Haziran 22, 2024
UÇAN VESAİRE
Adam sevgilisiyle tatile geliyor. Pansiyon sahibi güzel kadın onlara odalarını gösteriyor. Sevgilisi yorgunluktan uykuya daldığından adama banyo yapmadan çıkıyor, kasabayı keşfedecek. Pansiyon sahibesine rastlıyor kasabaya bakan pansiyon manzarasında, şarap içerken. Davet ediyor kadın adamı. Birkaç yudumdan sonra aralarında bir romantizm oluyor ve adam kalkayım ben diyor. Kadın ona merkeze nasıl gideceğini tarif ediyor ve bir barın adını veriyor. Adam barda üçüncü kadınla tanışıyor ve yakınlaşıyorlar. Kumsalda sevişiyorlar. Adam odalarına dönüyor ve sevgilisinin yanına girmeden banyo yapıyor.
Sabah uyanıyor, sevgilisi kahvaltıya inmiş. Masalarını gösteriyor garsonlar, eşiniz lavobada diyorlar, oturuyor. Günaydın diyor sevgilisi ve çay koyuyor bardağına. Dün gece seviştiği kadın lavabodan geliyor ve yanına oturuyor günaydın diyerek, dudaklarına bir öpücük konduruyor. Artık pansiyon sahibesi olan sevgilisi yan gözle bakıp çaylarını koyduktan sonra uzaklaşıyor.
Bardaki kadınla tüm günü denizde geçirdikten sonra akşam merkeze gidip dün geceki bara giriyorlar. Bir süre sonra pansiyon sahibesi, dün geceki kadının kıyafetleri üzerinde, bara girip adama ve yanındaki kadına bakıyor. Yakınlarına bir yere oturup bakmaya devam ediyor.
Tatil boyunca kadınlar adamın etrafında dönüyor dolanıyor...
Bundan sonra bir şeyler olması lazım, bir kırılma, bir aşamaya taşınmalı hikaye...
Biz inelim diyor uzaylı... Ya da seni yukarı alalım. Soralım sana: Seni seçtik. Dünyaya ne yapalım? Asalım keselim mi, besleyelim mi?
Ders verelim, diyorum. Cezalandıralım, sonra besleyelim. Yok ederseniz hikaye biter... Peki esas hikayeyi nasıl bağlayacağız?
Son gün adamın sevgilisi, yani ilk birlikte geldikleri kadın, diğer kadınları fark ediyor ve bavulunu toplayıp havaalanına gidiyor. Adam da peşinden.
Tartışırken bankoya yaklaşıyorlar ve biletleriniz diyor bankodaki pansiyon sahibesi.
Tartışarak uçağa biniyorlar ve yerlerine oturuyorlar. Hostes bunlara gülümseyerek yanlarından geçiyor, bardaki kadın.
Yok, diyorum böyle olmaz. Adam başka kadınları hayal etmiş sevgilisi yerine. Bakın şöyle olsun:
Uçuş sırasında bekleyip tartışırken, her şeyi açıklayabilirim derken adam, yan sıralarda bardaki kadına gözleri ilişir, üzerinde her zamanki kıyafeti vardır. Ama suratı adamın sevgilisinin aynısıdır, biraz saçları değişiktir sadece.
Uçakta hostes yanlarına gelir, pansiyon sahibesidir, bütün tatil boyunca neden o kadar ciddi giyindiğini soramamışlardır, ama tabii yüzü adamın sevgilisinin aynısıdır, saçları ve makyajı farklıdır sadece...
Kaptan sizi yanına rica ediyor der bizim adama.
Adam şaşırarak kalkar ve kaptanın yanına gider. Kaptan selamladıktan sonra size bir şey danışmamız lazım der. Pilot kabininin camından dışarıyı gösterir. Bir uçandaire uçağı takip etmektedir.
Sabah uyanıyor, sevgilisi kahvaltıya inmiş. Masalarını gösteriyor garsonlar, eşiniz lavobada diyorlar, oturuyor. Günaydın diyor sevgilisi ve çay koyuyor bardağına. Dün gece seviştiği kadın lavabodan geliyor ve yanına oturuyor günaydın diyerek, dudaklarına bir öpücük konduruyor. Artık pansiyon sahibesi olan sevgilisi yan gözle bakıp çaylarını koyduktan sonra uzaklaşıyor.
Bardaki kadınla tüm günü denizde geçirdikten sonra akşam merkeze gidip dün geceki bara giriyorlar. Bir süre sonra pansiyon sahibesi, dün geceki kadının kıyafetleri üzerinde, bara girip adama ve yanındaki kadına bakıyor. Yakınlarına bir yere oturup bakmaya devam ediyor.
Tatil boyunca kadınlar adamın etrafında dönüyor dolanıyor...
Bundan sonra bir şeyler olması lazım, bir kırılma, bir aşamaya taşınmalı hikaye...
Biz inelim diyor uzaylı... Ya da seni yukarı alalım. Soralım sana: Seni seçtik. Dünyaya ne yapalım? Asalım keselim mi, besleyelim mi?
Ders verelim, diyorum. Cezalandıralım, sonra besleyelim. Yok ederseniz hikaye biter... Peki esas hikayeyi nasıl bağlayacağız?
Son gün adamın sevgilisi, yani ilk birlikte geldikleri kadın, diğer kadınları fark ediyor ve bavulunu toplayıp havaalanına gidiyor. Adam da peşinden.
Tartışırken bankoya yaklaşıyorlar ve biletleriniz diyor bankodaki pansiyon sahibesi.
Tartışarak uçağa biniyorlar ve yerlerine oturuyorlar. Hostes bunlara gülümseyerek yanlarından geçiyor, bardaki kadın.
Yok, diyorum böyle olmaz. Adam başka kadınları hayal etmiş sevgilisi yerine. Bakın şöyle olsun:
Uçuş sırasında bekleyip tartışırken, her şeyi açıklayabilirim derken adam, yan sıralarda bardaki kadına gözleri ilişir, üzerinde her zamanki kıyafeti vardır. Ama suratı adamın sevgilisinin aynısıdır, biraz saçları değişiktir sadece.
Uçakta hostes yanlarına gelir, pansiyon sahibesidir, bütün tatil boyunca neden o kadar ciddi giyindiğini soramamışlardır, ama tabii yüzü adamın sevgilisinin aynısıdır, saçları ve makyajı farklıdır sadece...
Kaptan sizi yanına rica ediyor der bizim adama.
Adam şaşırarak kalkar ve kaptanın yanına gider. Kaptan selamladıktan sonra size bir şey danışmamız lazım der. Pilot kabininin camından dışarıyı gösterir. Bir uçandaire uçağı takip etmektedir.
Perşembe, Haziran 20, 2024
HENRY JAMES HAYRATI
DUL
Dil, telepatik ilişki kurmak içindir. Boşuna yazmadım: Dil işçiliği seks işçiliğidir, diye. Topu anlamaz bunu, çünkü lafı fiziksel sanırlar, halbuki telepatik işte, te le -bu ayrı değil- patik...
GEVEZE
"Ben İnce Memede başladığımda 24 yaşındaydım. İnce Memed de 21 yaşındaydı. Ben
İnce Memedin dördüncü kitabını bitirdiğimde altmışımı geçmiştim. İnce Memed daha 25 yaşında…"
....
Benim kitaplarım çok da yayınlanmadı üstelik; ama şu kitapları yayınlanmış, satmış, ünlü de olmuş insanlar kadar bir “köyümden çıkamadım” sendromu yaşamadım, değerini bu kadar anlatma ihtiyacı hissetmedim (ezeli olucam diye ezik olmak?). Bir yazarla ortak yönüm olsun; dişimi-kalemimi kıracağım...
Salı, Haziran 18, 2024
Pazartesi, Haziran 17, 2024
Pazar, Haziran 16, 2024
ŞAİR ÖVMESİ
Cioran’ın şair övmesi, hele virüs falan demesi gurur veriyor bana: Ölmek için değil övmek için intihar edenler soyu.
“Ama bir Shelley, bir Baudelaire, bir Rilke, organizmamızın en derinine müdahale ederler; organizmamız da bir zaaf gibi benimser onları. Onların yakınında olunduğunda vücut önce kuvvetlenir, sonra yumuşar ve dağılır. Zira şair bir tahrip etkenidir, bir virüstür, kılık değiştirmiş bir hastalıktır ve harikulade biçimde belirsiz olmasına karşın alyuvarlarımız için en vahim tehlikedir. Onun çevresinde yaşamak mı? Kanınızın inceldiğini hissetmektir bu; bir kansızlık cenneti düşlemek ve damarlarınızda gözyaşlarının aktığını işitmektir...”
“Ama bir Shelley, bir Baudelaire, bir Rilke, organizmamızın en derinine müdahale ederler; organizmamız da bir zaaf gibi benimser onları. Onların yakınında olunduğunda vücut önce kuvvetlenir, sonra yumuşar ve dağılır. Zira şair bir tahrip etkenidir, bir virüstür, kılık değiştirmiş bir hastalıktır ve harikulade biçimde belirsiz olmasına karşın alyuvarlarımız için en vahim tehlikedir. Onun çevresinde yaşamak mı? Kanınızın inceldiğini hissetmektir bu; bir kansızlık cenneti düşlemek ve damarlarınızda gözyaşlarının aktığını işitmektir...”
Çarşamba, Haziran 12, 2024
TÜRKAN STONEHENGE PARKI
Sıcakta güneye tatile gidenlere inat kuzeye gideyim dedim. Rumeli Kavak’taki iskelelerim pek sağlam değil artık. Yeni bir park yapmışlar ama ne ağaç var, ne akıl...
Bebek parkından daha iyi ama! Bank görünümlü şu taşların üzerinde en az 10 belki 15 yıldır o tahtalar yoktu! Dedim bilmediğim bir tasarımdır belki? Şimdi yapıldığına göre Bebeklilerin embesilliğiymiş! Bir tanesi de görüp yazmamış uyarmamış.
Ama esas Stonehenge! Ayı kadar! Biraz daha büyük olsa denizi, karşı kıyıyı göremeyeceğiz! Görgüsüzlüğün dik alası...
HAVLAYAN
-Biliyorsun ki havlayan köpek ısırmaz neden korkuyorsun!
-E beni ısırdı! Köpek o lafı bilmiyor mu diyeceksin şimdi!
-4-5 dilde biliyor ama Türkçesini öğretmemiştim. Yakında seni de ısırmaz merak etme...
-E beni ısırdı! Köpek o lafı bilmiyor mu diyeceksin şimdi!
-4-5 dilde biliyor ama Türkçesini öğretmemiştim. Yakında seni de ısırmaz merak etme...
Pazartesi, Haziran 10, 2024
Pazar, Haziran 09, 2024
51
Sıranın başına girdim. Beyefendi dedi biri.
Sonuna geçtim. 50 kişi falan vardı önümde. Bu öndeki bir.
Arkasını döndü: İsterseniz benim yerime geçebilirsiniz.
Bir öndeki de bunu duyduğundan aynı şeyi söyledi: Benim yerime de.
Böylece en öne kadar ilerledim; ama kimin beyefendi diye uyardığını hâlâ bilmiyorum.
Her halde vazgeçmişti, hatta pişmandı, çünkü o da bana yerini vermişti.
Beyefendi dedi biri. Dışardan. Baktım, yeni müdür.
Yerinize geçin de sıradakilerin işini görün.
Beni tanımıyordu! Her zaman sorunun değil çözümün bir parçası olmayı istemişimdir...
Sonuna geçtim. 50 kişi falan vardı önümde. Bu öndeki bir.
Arkasını döndü: İsterseniz benim yerime geçebilirsiniz.
Bir öndeki de bunu duyduğundan aynı şeyi söyledi: Benim yerime de.
Böylece en öne kadar ilerledim; ama kimin beyefendi diye uyardığını hâlâ bilmiyorum.
Her halde vazgeçmişti, hatta pişmandı, çünkü o da bana yerini vermişti.
Beyefendi dedi biri. Dışardan. Baktım, yeni müdür.
Yerinize geçin de sıradakilerin işini görün.
Beni tanımıyordu! Her zaman sorunun değil çözümün bir parçası olmayı istemişimdir...
Cumartesi, Haziran 08, 2024
Cuma, Haziran 07, 2024
KRAL ÇIPLAK
-Bakın böyle bir şey olamaz. Öbür dünyada ne olacağını ben bilemem. Kafamdan attım. Kıçımdan uydurdum. Uyduydum, etrafında dolandım konunun.
-Onu diyorum zaten! Tam olarak ne olacağını bilmişsin... Bunu nasıl yaptın?
-E o zaman böyle bir sorgulamayı neden yazmamışım mesela!
-Yazıyorsun ya işte.
-O zaman birazdan kapı açılsın ve seni tutuklamaya gelsinler. Dünyaya gönderil. Huzursuz bir ruh olarak devamlı dolaş. Şeytan ol.
-Onu soruyorum işte! Tanrı mısın sen be adam...
-Düzgün konuş benle... Nöbetçiler...
-Onu diyorum zaten! Tam olarak ne olacağını bilmişsin... Bunu nasıl yaptın?
-E o zaman böyle bir sorgulamayı neden yazmamışım mesela!
-Yazıyorsun ya işte.
-O zaman birazdan kapı açılsın ve seni tutuklamaya gelsinler. Dünyaya gönderil. Huzursuz bir ruh olarak devamlı dolaş. Şeytan ol.
-Onu soruyorum işte! Tanrı mısın sen be adam...
-Düzgün konuş benle... Nöbetçiler...
Perşembe, Haziran 06, 2024
AFTER EGO
Herkes beni bekliyormuş. Yüzlerce yazar. Hepsi bildikleriniz. Ben pek tanınmam ama dedim. Tanrı yazar işte dediler. Herkes bilir kimse tanımaz.
Hoşuma gitmesine gitti, ama ben gidiyordum dedim. After party için gelmiştim. Sadece bil(me)dik yazarlar.
Onlar burda uzun yaşıyor dediler... Bize bak, ölüden ne farkımız var.
Salı, Haziran 04, 2024
ÇILGIN VE TALEPKAR
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)