Pazar, Temmuz 12, 2009

ZÜL RENGİ

Elif Şafağın aşk adlı kitabını pempe kapağıyla ortalıkta okuyamıyorlar diye rahatsız olan erkeklerden dolayı zül rengi kapakla yayınlamasına tepki göstermiş ama yazmamıştım...


Elif şafağın bir yazısı çıktı gazetede... 12 Temmuz 2009 Haber Türk

Bunlar başka insan olmuşlar artık...

Diyor: "Demek ki sadece pembe değil aşk da kadınlara atfediliyor. Aşk ki kainatın özü yaratılışımızın gayesi... Aşk ki o imiş her ne varsa alemde..."


E o zaman neden değiştiriyorsun kapağını aşk adlı kitabının pembe!!!

Bu cümleleri kurmakla mı yazar olunuyor!!!!

"İlk başlarda çok üzerinde durmadık bu meselenin. Ama sonra baktık ki durum ciddi. Sosyolojik bir hadise var ortada."

Ne sosyolojisi!!!!

Ortada bir "marketing" hadisesi var; sosyolojik hadise olsa, kitabın kapağı değişmez; sıkı bir eleştiri gelir okura; okumayın kardeşim denir; sizi sosyolojik hadise olarak görüyorum denir; ve bu yazısında Elif Şafağın kendisinin de yazdığı bazı şeylerle eleştiri getirilir...


Hem eleştiri getiriyor; ama değiştirmiş de kapağı!!!!!!

Sanırım eleştiri değil zaten o; daha doğrusu eleştiri getirenle kapağı değiştiren aynı o değil!!!

"Sonunda yayınevimle bir toplantı yapıp pembe kapaktan rahatsız olanlar için...."

Mal mı bu ya; kamuoyu araştırması yapın o zaman kitap çıkmadan; bu yazımı bu konuyu bu kapağı nasıl buldunuz!!!!

"Bunu edebiyat okurunu önemsediğimiz, bir seçenek sunmak istediğimiz ve en önemlisi okur ile kitap arasındaki ilişkiyi donmuş bir kalıp olarak değil....."

Bunlar bir edebiyatçı-yazar cümleleri değil bir PRcı cümleleri...

"Değişmeyen tek şey içeriği..."

Bunu açıklamak nasıl bir… şeydir…

3-5 yıl veriyorum; onu da yazarız burada; hoş, tarihte örnekleri var; sonu değiştirilmiş kitaplar!!!! ama ben ileri kafalı olduğumdan algılayamıyorum!!!
(Tam ters örnekler de olduğundan tabii; kitabında neyi anlattığını sorana küfreden yazarlar; sağ olsunlar.)


Sonra da Elif Şafak aslında pembenin tarihte kadın rengi olmadığını söylüyor, tarihi örnekleriyle, tam tersi erkek rengi imiş, kadın rengi de mavi imiş, sonra feministler falan sahiplenmişler falan filan da ne gerek var, sonuç ortada!!


Ajansta yaptığımız reklam ilanı giderdi reklam verene onaya.

Gelirdi..

Çok sevdiler diye anlatmaya başlarlardı çalışmayı yapmış biz yaratıcı gruba müşteri temsilcileri-direktörleri...

Çok sevdiler, ama başlığın ve görselin değişmesini istiyorlar!!!!

ElifŞafak gibiler sanırım neyi teslim ettiklerinin farkında değiller...

Okuyucu reklam veren değildir; okuyucu sizin yazdıklarınızın da kitabınızın da kapağınızın da sahibi değildir...


Para verip alsa da sahibi değildir…

Okuyucunun sizi sahiplenmesini yanlış anlıyorsunuz.

Lütfen sadece sevgilinizle sevişiniz...

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Himmm. Harika yazmışsınız.. Ben Elif Şafak'ın bu kitabını okumadım, okumak istiyorum ama almadım nedense. Neyse... Kitap kapak rengini değiştirdiğini duymuştum hatta "Hayda daha neler" demiştim. Heleki değişme sebebinin erkekler okusun diye oluğunu öğrenince tuhaf buldum. İçimden de para hırsı sarmış Şafak'ı demedim desem yalan olur. Kapağı okuyucuya göre değiştiren yazar yakında içeriğide değiştirir mi ne dersiniz?. İstek yapalım mı:) Babam ve piç kitabını sevmiştim hakkını yemeyeyim şimdi.

Murat Sohtorik dedi ki...

Ben de okuyamadım baba ve piçi...

Piç babam olmasını istiyorum kitabın adının:))

Yapsın, okuyabilirim, neden olmasın...

Murat Sohtorik dedi ki...

Şöyle bir tanıtım faaliyeti hayal ediyorum:

Kitabımın fiyatı 100 bin TL. (Gerçek ederinin 5 katı)

Memnun kalmazsa okuyucu (şu son kitabım için, memnun kalırsa okuyucu, demem lazım, çünkü mutsuz olması için yazdım onu), memnun kalmazsa okuyucu:

200 bin TL para iadesi...

Yazarlık yaptığım tarzda reklamcılık yapmak mümkün değil tabii; ama reklamcı olduğum tarzda yazarlık da asla yapmadım!

Sizce ne olurdu son uç.

Adsız dedi ki...

İlginççç. Bir anda algılayamadım. Hoş hala algıladığım söylenemez ya:).

Hayalinize göre okuyucu memnun kalmazsa zengin, memnun kalırsa da mutlu olurdunuz sanırım.

Reklam şart ama... Baksanıza kapak rengi değiştirmek bile bir reklam...

ULUDAĞ dedi ki...

Gri kapaklı halini bugün İnkılap Kitabevinde gördüm. Aynı akciğer rontgeni gibi duruyordu. (Kalp yerine akciğer resmi olsa daha iyi olurdu).