-Ben kendimi tanımak için mi yazıyorum sanıyorsun... Güdük yazarlar gibi... Bu kadar huzurluyken neden yazıyorum sanıyorsun ya da...
-Neden yazıyorsun?
-Anlamak için. Anlarsam anlatabilirim de. Yoksa benim hayatım yolunda. Çözülmüş denklem gibiyim, nasıl çözüldüğümü bulursam gösterebilirim.
-Çelişki... “Ben kendimi tanımak için mi yazıyorum sanıyorsun.” “Çözülmüş denklem gibiyim nasıl çözüldüğümü bulursam gösterebilirim.”
-Çelişki yok. Tekrar oku. Bak şunu yap: Beni haklı çıkartarak tekrar oku...
-Kendini tanımaya çalışmıyorsun ve nasıl çözüldüğünü bulmaya çalışıyorsun.
-Neden çözümü bulmaya çalışıyorum? Hayatım yolundayken neden hayatı sorguluyorum? Mutsuz adam sorguluyor çünkü mutsuz, ben neden sorguluyorum?
-Yardımcı olmak için mi?
-Evet... Bak Balzac, Louis Lambert’te ne demiş: “Büyük adamlarda içten gelen, o neredeyse kadınsı incelikler... Bu adamların yüceliği, kadını farklı kılan o özveri gereksiniminden başka bir şey değildir belki de; ama büyük şeylere yönelmiştir.”
-Biliyorum, ilk andan beri, ama sadece seni konuşturmak istedim.
Salı, Haziran 05, 2012
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)