19/02/2009. Radikal.
ERKEKLER DE ŞİDDET MAĞDURU
Altı erkekten biri mağdur.
İngiltere’de ev içi şiddete maruz kalan erkeklere hizmet veren ManKind, mağdur sayısının oran olarak kadınlardan çok da farklı olmadığını açıkladı
LONDRA - İngiltere’de ev içi şiddete maruz kalan erkekler için hizmet veren ManKind yardım merkezine gelen telefon ve e-postalar, 20-24 yaş grubundaki şiddet gören erkek durumunun bu yaş grubundaki kadınlardan oran olarak çok da farklı olmadığını gösterdi.
İngiltere’de yılda 2.7 milyon erkeğin eşi ya da sevgilisinden şiddet gördüğünü söyleyen yetkililer, toplam sayıyıysa 3.2 milyon olarak açıklıyor. ManKind yetkilileri polisi de ‘cinsiyetçi’ davranmakla eleştirerek, “Şiddet görenin erkek olduğuna inanmıyor, erkeğin kendini korumasını bekliyor. Yardımcı olmak yerine olayı marjinalleştirip şiddet gören tarafı küçümsüyor” diyor.
Utanıp anlatamıyor
Toplumdaki genel kanının, şiddeti uygulayanın erkek olduğu yönünde olması şiddet gören erkeklerin sıkıntılarını açıkça anlatmasını da engelliyor. Dünyada her altı erkekten birinin yaşamlarının bir döneminde fiziksel ya da duygusal şiddete uğradığını söyleyen ManKind yöneticileri, kadınların erkeklere finansal baskı, seks konusunda aşağılama, çocuklara babalarının eksik yönlerini anlatarak onların da erkeği aşağılamalarına sebep olma gibi değişik türlerde şiddet uyguladıklarını, erkeklerin yüzde 19’unun bu duruma sessiz kalarak depresyona girdiğini söylüyor.
Yetkililer aldıkları yardım çağrılarından da örnekler veriyor: “Bay A, eski eşiyle birlikte yaşıyordu. Yeni partnerinden hamile olan kadın, markete daha yakın bir ev tutmadığı için Bay A’ya vurup küfretmeye başladı. Şikâyet üzerine gelen polis hamile bir kadını tutuklayamayacağını söyleyip, üstelik Bay A’nın hamile bir kadından dayak yemeyeceğini ima edip gitti. Bay A’ya psikolojik destek sağladık.”
Psikiyatr delirtmeyi bilir!
Örneklerde eşini gardıroba ya da tuvalete kilitleyen, psikiyatr olduğu için partnerini nasıl ‘delirteceğini’ bilip ona göre davranan kadınlar da var. Erkeklerin gördüğü şiddete karşı çeşitli kampanyalar yürüten ManKind’ın en önemli çalışmasıysa erkek öğretmen eksikliğini gidermeye yönelik faaliyetler. Yetkililer kadın öğretmenlerin erkekleri küçük yaşlardan itibaren sindirerek çekingenliğe sebep olduğunu söylüyor.
Şiddet gördüğünü düşünen erkeklere tavsiyelerse şöyle: Kendinizi suçlamayın. Başınıza gelenleri günlük şeklinde yazıp daha sonra okuyun, o zaman da şiddet olduğunu hissederseniz bunu partnerinizle konuşun. Kendinizi korumaya çalışın. Yaralanırsanız fotoğrafını çekin, bunu unutturmayın. Hastane ve polise başvurmaktan çekinmeyin. (Yaşam Servisi)
...........
20/02/2009. Ben.
Şiddet uygulayan erkeklerin yüzde kaçı, kadınlar tarafından şiddete maruz kaldıklarından ve kaldıktan sonra bunu yapıyorlar, bunun araştırmasını da “artık” yapmak lazım…
Kitabımda böyle bir bölüm var; kadın şiddetini anlatan; bir yerinde aynen bu yukarıdaki gibi, erkeğe uygulanan şiddeti konu edinen bir kitaba değiniyorum, bir kadın tarafından yazılmış; bir de, o kitabın, yine Radikal'in kitap ekinde yayımlanan tanıtım-eleştiri yazısına, yine bir kadın tarafından yazılmış; ve şu yorumu yapıyorum:
Erkeğe uygulanan şiddet konulu kitabın tanıtım yazısı, kitabın ikinci baskısına, kadın şiddeti örneği olarak eklenebilir…
Not: Bu metinin başlığında sanal reklam uygulanmıştır...
Cuma, Şubat 20, 2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
10 yorum:
yine provokatif ama farkli bir yazi:))bakalim nasil yorumlar gelecek?))
hamile bir kadin kocasini dövmüs korkunc!! ama hamile karisinin karnina tekme atarak düsük yapmasina neden olan erkegin yaptigindan daha mi korkunc?sonucta hersey vicdan ve akilla baglantili,bunlari gercek bir vicdana ve akla sahip hicbir kadin da erkek de yapmaz,insanlasmis olan yapamaz..
Zaten, hamile kadının tekmelenmesini değil de, hamile kadının tekmelemesini konu ettiği için yaptım bu alıntıyı.
İlginç, değişik vede yine erkek yazısı.... Riskli konularda dolaşıyosunuz...
Sakın beni yanlış anlamayın yazıyı ilk okuduğumda helal be kadına bak hamileyken bile adamı benzetmiş dedim. Tabi bu işin esprisi. Açıkca insanın çokda inanası gelmiyor erkeklerin maruz kaldığı durumlara. Sanırım bu sayıca kadınların daha fazla olması yada şiddete maruz kaldıklarını kadınların daha fazla dile getirmesinden diyelim. Hoş getiriyorlar da ne değişiyor oda ayrı bir konuya. Ama şu gerçeğide unutmamak gerekir ki, Türkiye’de kadınların daha fazla şiddete maruz kaldıklarını düşünüyorum, belki çaresizlik, kendine yetememezlik vs vs. çoğaltılabilir nedenleri. Buda her durumumuzda olduğu gibi geri kalmışlığımızın göstergesi olsa gerek. Cem Yılmaz’ı anmadan edemiyor insan Eğitim şart, eğitilmek şart.
Şimdiden geçmiş olsun diyorum tüm erkekler adına size…
Valla, baştan uyarayım; burada erkekle kadın ortaya çıkacak; ben erkek olduğum için yazmadım bunu; ama kadınlar kadın oldukları için yazacaklar, eminim... Ama kadınlık anaç olmaktır; o da hamile kalmakla edinilmez, vardır ya da yoktur. Bende var; erkek olarak gururla söylüyorum; hadi bakalım...
-Neden kadın hakları için yeterince mücadele etmiyorsunuz demişler PAtti Smith'e...
-Benim bir oğlum bir de kızım var neden sadece teki için mücadele etmemi istiyorsunuz, demiş...
Size oğlan çocuklar dilerim, bolca:)
olay kadın ya da erkek olmak deil..olay şiddet..olay inasan olabilmek de..
Benim bir oğlum bir de kızım var neden sadece teki için mücadele etmemi istiyorsunuz.. sözü gerekli mesajı vermiş oluyor zaten ..
İnsanın içinde şiddet varsa zaten olay farklılaşıyor, güçlü olanın kazandığı bir düello oluyor.
Güçten kasıt hem fiziken hemde aklın götürdüğü kötümcül düşünüşler diyebilirim…
Bu durumda da erkek fiziken güçlü olduğu için işi kendi uzuvlarıyla gerçekleştirirken,
kadın adama dışarıdan aldığı bir destekle güç kullanıyor ve daha uç boyutlara ulaşabiliyor. Psikolojik baskıda kadında daha fazla. Hani derler ya hep, adamı sözleriyle yedi bitirdi, iflah olacak gibi değil.
Neden, niçin, nasıl sorular çoğalır, konu uzaklaşır…
Bu arada erkek çocuk istediğimi allah mı söyletti size:)
İyi akşamlar
2 tür düello vardır...
Amerikan ve Rus...
Amerikan düellosunda, biliriz, iyi silahşör istese herkesi öldürür; eşitlik var ya güya, önce çeken kazanır!!!
Rus şudur:
Düelloya davet edilene ilk, ateş edilir...
Yani birini düelloya davet etmek, silahın önünde durma cesaretini göstermek demektir...
O vuramazsa, sizin ateş etme hakınız olur ancak...
Aşk bir düello değil düettir, diyen Çetin Altan'ı es geçmeden...
Amerikan mı rus mu...
Bu düellonun 3. bir seçeneği yok mu:) Çetin Altan'ın bu harika sözünü nasıl es geçebilirim..
Rus düellosu daha bir karakterli...
yazmicam istee:))
Yorum Gönder