Perşembe, Şubat 05, 2009

Ne güzel addır Ece!

murat selam

selam

nasılsın

fena değil

sana geçenlerde mesaj attım cebine, aldın mı

hatırlayamadım

peki ben hatırlatayım o zaman. sana verdiğim dvd'yi geri rica ediyorum

ha hatırladım ben seni hatırlamamıştım

senin liste çok kalabalık herhalde
şimdi hatırladın mı, hani yemek yemiştik

ben sana onu vermek için çabalamıştım ama sen pek umursar gözükmemiştin

nasıl bir çaba, ben fark etmedim
umursuyorum, benim için önemli bir dvd o
görüşmediğimize göre kargo mu daha kolay olur senin için, ya da maslağa yolun düşüyor mu

pek düşmüyor

o zaman adres vereyim
işin bitti herhalde değil mi, kopyalayacaktın

evet bitti

(adres veriyor) Yollamanda sorun yok değil mi

sanırım senin aldırman daha doğru olur

o ne demek

ben adres vereyim yani

muratçım, ödünç alırken geri vereceğine söz vermiştin
ayrıca sana yemek de ısmarlamıştım. 4 ytl için sorun çıkartmadığını umuyorum... öyle birine benzemiyordun

anlayamadım!!!

ben mi yanlış anladım
dvd sende olduğuna göre kargoya verecek olan sensin, ya da almak için geldiğin gibi vermek için de gel
üstüne mi yatmak niyetin senin

bence kelimelerine dikkat etsen iyi edersin ece... epey güzel konuşmuştuk ve hayata bakışımı anlamış ya da takdir etmiştin diye hatırlıyorum. bana böyle cümleler kurarken dikkatli olmalısın

ben şu anda sadece dvd'mi istiyorum... ödünç aldığın şeyi geri ver çünkü koleksiyonumun özel bir parçası o. çok ayıp ediyorsun, buna tenezzül edecek biri olmadığını umuyorum

sözlerine dikkat et dedim ama hala aynı terbiyesizliği yapıyorsun.
hemen bu konuyu burada kapatalım...
istersen adres veririm ve nasıl aldırmak istiyorsan aldırırsın.

sen kendi yaptığın terbiyesizliğe de bir bak istersen

oooo
beni dinlemeden sen suçlamaya devam ediyorsun.

peki murat ver adresi

bu durumda seni yasaklamak zorunda kalacağım.

dvdmi ver ve sonra yüzümü görme, sorun yok

bak ece aptalca cümleler yazıyorsun. terbiyesizdin şimdi de aptalca bana böyle hakaretler ettikten sonra bir de devam ediyorsun adresini ver demeye,
ben senden bu hakaret cümlelerini alıp bir de sana saygı mı duyacağım.

murat ne yapmamı öneriyorsun, boş ver saygıyı... ödünç aldığını geri vermek için nasıl bir yol önerdiğini söyle

dvd’ni parçalayabilirim ya da ihtiyacı olan başka birine verebilirim şu an bilmiyorum. seni hatırlatmaması için elimden çıkaracağım... ama sana vermeyeceğim kesin. en azından saygısızlığının cezası olur...

çok terbiyesizsin, bir de edebiyatçı geçiniyorsun
bende kartın var
kanyona gelip seni rezil edeyim gör

dvd senin sorunun, aylar önce benim de sorunumdu sana vermek istemiştim beni rahatsız etmişti bende kaldığı için ama sen pek ilgilenmedin, sonra konuşuruz dedin... şu anda benim sorunum değil. benim sorunum hakaretlerin. sen o konuda bişi yapmayı düşünüyor musun acaba...

ruh hastası HIRSIZZZZZZZZ
siktir git hadi, dvd’yi de kıçına sok

bu kayıtları saklıyorum ece. kimin hayasız olduğunun kayıtları... elveda...
kanyona gel istersen ama bir daha gelemeyeceğine emin olarak gel. kimin kimi rezil ettiğini görürüz... ama ben senin düzeyine düşmeyeceğim.



Sonra, mektubum:

oku terbiyesiz

Yarın cihangirdeki X kafedeki Y adlı barmene dvd’ni bırakıyorum.
Tatlı bir çocuktur dürüsttür bişi yapmaz dvd’ne.
Oradan alabilir aldırabilirsin.
Gündüzleri akşama kadar orada Y.
Tatil gününü bilmiyorum o güne rastlarsa...
Off bana ne yaaa
Hem hakarete uğra hem de kadını düşün...
Orada al...
Benden çıktı.
Hakaretlerin hala bende
Senin rezilliğin olarak...
Keşke daha değerli bir şey olsaydı da seni kelime kelime cümle cümle özür dilenmeye zorlayabilseydim.
Ve bu yazılı olacağından sen bile hatalıymışım diyebilseydin.
O zaman benim nasıl bir edebiyatçı olduğumu görürdün!!
Son kez elveda.
Sakın tek kelime daha etme.


Sonra, mektubu:

Senden çok özür dilerim, okudum konuşmamızı ve senden çok özür dilerim... dvd’yi istemiyorum. Çünkü bana hatamı hatırlatacak. İyi akşamlar.

Hiç yorum yok: