-Gökdelenin tepesine çıkardım. Boşluğa yönelttim. Bir süre uçtu. O kadar megaloman ki süpermen gibi yumruğunu ileri uzattı. İğrençliklerini biliyorsun, kafasını gökdelenlere vura vura öldürecektim aslında… Bıraktım. Düştü. Altında bulduğunuz gökdelenden atladı sandınız.
-Kamera kayıtlarında yoktu, uçarak gelmiş olmalı diye espri yapmıştım... Denizde boğduğunun mayosu vardı sadece.
-Yüzücü gözlüğünü atlama. Gözlüğü dibe yönlendirince bu salak kendi dalıyorum sandı. Seviyormuş dalmayı. Hızla da dibe gidince ne kadar yetenekliyim diye düşünmüştür. Yoksa çıkartır atardı, mayoya çalışırdım. Yosunlarla boğardım. Kumdan kale yapardım. Yükseldiğinde yüzücü gözlükleri hâlâ suratındaydı. Egosunda boğuldu.
-Gülüyor ve dalga geçiyorsun!
-Kadın katili orospu çocuğunun teki… Dalarken deniz kızı bulsa düzer… Keşke bir günlüğüne balinalara hükmedebilseydim… Mayosu sıyrılmış götü gözüküyordu itin.
-İtiraf ettirmeyi yine de deneyebilirsin.
-Yapabilsen sen yapardın.
-Sana böyle yaptığım gibi!
-Bunlar kötülüklerine gerçekten inanmıyorlar. Madde vicdansızdır, itiraf etmez. Bunlar da insan değiller maddeler. Bazen giysisiz, gözlüksüz, saatsiz olsalar bile onları yönlendirebilirim gibi geliyor. Canlı değiller. Öldürülmüş olmaları da bu yüzden olanaksız!
-Üzerinde konuşulmayan konusunda susmalı, yan taraflarında, kenarlarında, aşağısında bile konuşulamayan hakkında geri çekilmeli. Reverans…
-Düelloya davet edilip silahsız gitmeyi onur sanıyorsun.
-Bu bir düello değil...
-Zamanında silahsız ve güçsüz çok insanı vurmuşlar, ezmişler. Silahlarını düşürmüşüm şimdi, silah veriyorsun ellerine ki adil olsun! Düelloya zorlayan sensin.
-Güçlerimi kullanmayı bile istememiştim.
-Büyüklenme bu. Tanrıyı küçümseme.
-Tanrıya inanmam!
-Güçlerin devletten mi…
-Gözlerimi kapayayım! Mesleğime ihanet edeyim!
-Elinden daha fazlası geliyor, yapmıyorsun, bencilsin.
-Nasıl bencil? Hayatımı mesleğime adadım…
-Tek bir meslek bile insan kalitesine ulaşamadı bu evrende.
-Demek o yüzden seni beğeniyorum!
-Yooo… Araya aşk karışmadan beni haklı bul. Yoksa duygularını kullanmış olurum.
-Duyguları itiraf ettirmek benim yeteneğim.
-Bense sadece maddiyata söz geçirebiliyorum! Allahım er et beni…
-Gülme…
-Yeteneğim, yeteneğimin dışına atılmam içindi: Gücümü geçiremediğim, insandır… İnsana gücüm işlemez, özgürler.
-Maddeye hükmediyorsun, seni koyabileceğimiz bir hapishane yok.
-Duygulara da hükmediyorum senin kadar, beni koyabileceğiniz bir iç rahatlığı yok.
-Vurulmuyorsun.
-Her sabah giysilerimi bir enerjiyle yüklemem yeterli.
-Yapmazsan?
-Haftada bir yaparım. Ayda bir.
-Çıplakken?
-Tahrik mi oldun!
-Çıplakken vurabilirler!
-Maddesiz bir dünyada ancak. Her madde benim için bir kalkan. Dünyanın görüp göreceği tek materyalistim ben…
Perşembe, Ağustos 18, 2022
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder