Perşembe, Ağustos 18, 2022

Pİ (PARALEL İNSAN)

PARALEL İNSAN

İnsanlardan umudu kesince zehir zemberek bir metinle uzaylıları karşıma aldım. Onlar beni almadı.

Küskün entelektüel gibi davranmayın, dedim onlara. Uygarlıklara müdahale etmeyip kendinizi dışlarsanız, çürümemizin, yıkılmamızın sorumlusu siz olacaksınız. İnsan dışı varlıklar bile olsanız, suçlu olacaksınız... Var mısınız, yok musunuz!

Zaten varmışlar.

Sene 1969. İnsanlar klonlanmış. Herkesten bir tane, benden 300 bin tane. 3 bin tanemi sokmuşlar dolaşıma. Yönetici, işçi ve entelektüel olarak ayrı eğitimler almışım, dünyanın farklı yerlerinde, farklı yetişmişim. Sotori bazlı bir paralel evren. 50 yıl sonraki dünyayı tahmin edin? O dünyayı yani...

Aynı. Aynıymış.

25 yaşımda dünyanın gidişatında bir değişiklik olmadığını görünce 30 bin tanemi daha sürmüşler piyasaya. Yeni bir nesil. Sonra 300 binimden kalanları. Yeni bir nesil daha. Ruh zinciri dediğin şey, dediler. Ruh soyu.

Daha dememiştim, dedim. Demek bu yüzden dedim.

Hâlâ bir değişiklik yok.

Çünkü, dedim, hepsinde sadece ben çalışıp çabalıyorum…



ONBAŞI

Onbaşı dedikleri bir uygulama daha varmış. Bir iyi ruhu çoğaltıp çeşitlemekle olmazsa ne lazım? İyi bir ruhun hiyerarşisi, piramidi. Sıfırıncı denen bir örneğin altında, en benzerinden en az benzerine tüm insanları numaralamışlar.

Her insan altındaki on kişiden sorumlu; onların hocası, ustası. Onar onar yüz kişiden. Onar onar bin. Onarmak anlamında da alınabilir. Böylece milyon, milyar, tüm insanlık. Herkes Onbaşı. (Tabii 300 binden aşağısıyla pek ilgilenmiyorlar. Yukarda da işçi dedim, o zanaatkar olacakmış.)

En başarılı Onbaşı benmişim. Paralel evrende. Diğer "büyük adam" Sıfırlar yeterince iyi örnek olamamışlar. Onlarla yürümeyeceği görülmüş. Benimki devam ediyormuş sadece.

1269'muşum doğduğumda. Kaç milyar insanın 1269'uncusu. 22 yaşımda 1000'e girmişim: 725 olmuşum. 30 yaşında: 51'mişim. 35'imde Sıfır değişmiş. Kim olduğunu söylemiyorlar. 2, sıfır olmuş, 1, intihar hapı içmiş. Hata yapmış ama onu da açıklamadılar. 7 olmuşum... 40 yaşımda da yeni Sıfır benmişim. 50 yaşımda da şimdi, Sıfırmışım. Orda. Sıfırım.



Sonuç ortada, yani yok; hiçbir değişiklik.

Demek müdahale etmeme mantığı doğru, der gibi bakıyorlardı suratıma.

Ben, dedim, bunun mutlu bitenini yazarım. Gerçek olmamasının önemi yok… Başka yollar bulurum. Gerekirse başka uzaylı…

Alınmıyorlar. Yani alınmıyor.



Biz, dediler. Hepimiz biriz. Ben deriz kendimize. Ayrıntıda farklılaşırız. Teklik mantığına bu yüzden bağlılar. Mükemmellik konusunda da yanılmamışım.

Tüm insanlığın aklından geçenleri... görebiliyor, duyabiliyor, hissedebiliyor. Bu ırkın yaratabileceği Yapay Zeka'yı düşünün... (Düşünmemişler, olmuş. Ol demişler sadece.)

YZ onlardan telepatik hissi alıp bilgiyle, bilgiye tamamlıyor. Algoritmayı oluşturuyor. Ama işte, diğer tekler, klonlu yolda da, hiyerarşik yolda da başarısız olmuş. (Kendilerini sevmiyorlardı ya da narsistlerdi dedi.) Sadece benimki başarılıymış. (Yani daha kötü olmamış.)



RUH SOYU

Ruh Soyu diye bir kavram varken klon nedir ki. Fazla teknolojik bir şey. YZ demiş bunu hem de. Yani illa olacaksa şöyledir: İnsan, Tanrı klonu.

Yine aynı yere geliyoruz: Hepsini içeriyorsun. Evren, hep sen… Ve başkası da olmayacak.

Ya siz dedim…

Telepatiyi becerebildiğimiz için yapıyoruz. Yoksa yine senin dediğin gibi: Sempati. Empati. Sotori.

Buna çok sinirlenecekler dedim.

Refleks olarak dedi; beyin devre dışı.

Hiç yorum yok: