Bir kız ile erkek vardı önce
Kız bir kumsal, erkekse deniz
Deniz dövdü kumsalı gün boyu
Kumları yumuşamadı kumsalın
Suyun ıslaklığını korumadı içinde
Cevap vermedi o azgın dalgalara bile
Akşama doğru duruldu deniz, yoruldu erkek
Sonunda anladı dalgalarını boşuna azdırdığını
Ay gökte yükseldiğinde
düz ve pürüzsüzdü yüzeyi
Hiçbir hareket yoktu, ölü gibi
Şaşırdı kumsal, endişelendi
O azgın dalgaları düşündükçe
bu durgun hale bir anlam veremedi
O kadar çok mu istemişti yoksa?
Bu kadar büyük müydü hayal kırıklığı?
Böylesi bir sevgiyi hangi kadın bulmuştu?
Hangi kadın direnmişti böylesine?
Gevşetti vücudunu; yumuşadı kumları kumsalın
Denizin isteksiz küçük dalgaları
sürüklemeye başladı yumuşak kumları
Ama kaybetmişti deniz coşkusunu
Kabaramadı hiçbir zaman eskisi gibi
Kumları içine çekip kucaklamaya
küçük dalgaları da zaten yetmedi.
Bir kız ile bir erkek kaldı sonra
Kız bir kumsal; kendini ağırdan satmış, nazlı kumlarıyla
Erkekse deniz; bastırılmış, engellenmiş sularıyla
İkisi de aynı denizin kumsalı
aynı kumsalın denizi
içten içe isteyerek, arzulayarak
birbirine yakın
ama kilometrelerce uzak.
Salı, Eylül 05, 2006
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
kendi kendine yaziyorsun :)
Kendi kendime yazıyorum!?
"Tek dostum ke(n)dim"i göndereceğim sana, ya da yayınlayıp burada sana adayacağım, yorumunu açıklaman hoşuma giderse:)
Yorum Gönder