Salı, Eylül 05, 2006

Sevme beni

Beni romantik laflar ettiğim için sevmeni istemiyorum. Beni iyi bir insan olduğum için de sevme. Tipimden hoşlandığın için de, bana güvendiğin için de, baba şefkatini bende bulduğun için de, sevgiyi benle öğrendiğin için de, beni bırakmanın gerçek bir acı olduğunu düşündüğün için de, beni ayrılsak da hiç kaybetmek istemediğin için de... Sevme beni...

Beni sadece sev... Beni sadece nedensiz sev... Sadece nedensiz sevdiğin için sev beni...

Korkuyorum çünkü...

Beni sevme nedeninin kaybolmasından korkuyorum.. Nedensiz seversen, neden göstermeden sevmemezlik edemezsin...

İçime öyle bir gir ki, nasıl girdiğini bileme... Nasıl çıkacağını bulama...

Senin sevgini kaybetmekten korkuyorum.

6 yorum:

Adsız dedi ki...

sevmek için hep neden ararız,nedensiz.Aslında nedensiz sevmek için de hep neden vardır.Neden hep hep vardır.
Sevdim....

coco dedi ki...

ama bu olmaz ki... birini seven, severken neden sevdiğini bilemez/belirleyemez. ona şey der örneğin çevresindekiler: onu seni yalnızlığından kurtardığı için seviyorsun. ama seven saçmalamayın der, ben onu nedensiz seviyorum. sonra sevenin sevmesi biteyazdığında pencereden dışarı bakar ve der ki kendi kendine: onu beni yalnızlığımdan kurtardığı için seviyormuşum. ve şuna karar veremez:sevgim azaldığı için mi sevme nedenimi farketmeye başladım yoksa nedenin ortadan kalktığı için mi sevmem bitiyor.
zor bi iştir. en iyisi kalkışmamaktır belki de.

Murat Sohtorik dedi ki...

:)) Şöyle olurdu yoksa di mi:
-Bu kadını/adamı kocalığa/karılığa kabul ediyor musunuz?
-Evet, ediyorum.
-Neden ediyorsunuz?
-E, şey, e, efendim?, e, evet, ne?..

Temel soru şu sanki: Duygular neden bu kadar çok mantıktan uzaklaşmak istiyorlar, akıldan...

Aşk hastalığı diye kitaplar yayınlanmaya başladı, yayınlanmıştır zaten tarihte de... Aşk ve hastalık...

Aşksa, hastalıktır yani!!!
Ama bence hastalıksa, o aşk değildir...

Tamam, isteyen istediğini yapsın, başkasına zarar da verebilsin, duygularını yönelttiği kişiye, duygularını çaldığı kişiye, yani aklını, tamam.

Ama buna aşk denmeli mi o zaman?

Bazı tanımları korumak gerek, döneme göre yalpalamamalı bazı tanımlar, yenileri bulunmalı... Böyle aşklara "Hastalık" tanımı uygundur bana göre:)

Bir insanın zarar görmesinden daha tehlikelidir bazen, bir kavramın zarar görmesi...

coco dedi ki...

tanımları kim koyacak ki kim koruyacak? mesela ben snein koyduğun tanımı niye korumak isteyeyim? önce koyanın mı olacak tanım? mesela sen şimdi hastalıklı aşk tanımı yaptın o senin oldu, ben onu koruyayım mı? bana göre tam tersi, formülize edilemeyen her kavram insana göre görecelidir. bir kavram var ama, altını herkes kendine göre doldurur derim ben-belki de yanılırım bilemem.

Murat Sohtorik dedi ki...

Altını herkes kendine göre doldurur!!!
Bu günümüzün bir gerçeği mesela...
Biraz tarih bilen hiçkimse gerçeğin bu kadar göreceli olduğu bir çağ görmediğini söyleyecektir...
Yani bazı tanımlar yapılmıştır, senin deyişinle formülize edilmiştir, ama insan bilmez, yüzlerce yıldır değişmemiş tanımları bile bilmez ve günümüzde ben öyle yaşamıyorum falan der!!!

Yaşayışının, günümüz yaşayışının nasıl ve neden yanlış olduğuna kadar gider bundan sonrası ama bu blogu ve benim yazımı aşar...

Adsız dedi ki...

nedensiz olmazmış gibi geldi bu sevgi..ya potansiyel olarak hazırız sevmeye zaten de..çeşitlendirmek için de bir göz kırpmasına ihtiyacımız var sanki..bu da "neden" olur..ama biz bu nedenden dolayı keyfimizi kaçırmamalıyız..neden ve sonuç ilişkisi