Salı, Ağustos 21, 2007
No fear, good year
Kaş'ta gördüm. Yıllar önce.
Üzerime olmadı.
Alacağım dedim, duvara asarım.
Kapıya astım güzel durdu.
Annem gelip bunun ne işi var burada diye sanırım, indirdi, ben yine astım.
Sonra kütüphanenin bir katına perde gibi koydum, üzerinde ağırlık olarak birkaç kitapla.
Arkasına bakıyordu millet oraya kitaplar sakladım diye.
Gizlenen kitaplar devrini yaşamadım ben, neyse.
(Bir foto fikri daha geldi aklıma kitapları işlevsel olarak kullandığım, onu da bir dahaki gönderiye koyayım.
Yani kitaplardan epeyce sıkılmışım görün, eşya niyetine kullanıyorum onları, artık dağıtıyorum dostlara.
Paul Auster'in bir romanında yatağı kitap yığınının üzerinde olan bir kahraman, belki kendisi, belki hayalindeki kendisi, vardı, hatırladım.
Benim fetişistliğim yok kitaplarla bu tarz, hatta küçümsüyorum onları, yazarları küçümsediğim kadar.)
Neyse konuya dönelim.
Tişörtte okuduğunuz cümlenin altında da şu yazıyor:
"Cause others have problem with loosing..."
Coco.
Çevirir misin.
Çevrilmiyorsa yeniden yazar mısın Türkçe'de...
Sana zahmet, bana konu…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
himm. bi bakalım: bu resmen yayınlanan ilk çevirim olabilir, ta ki marquez'in ölmeden önce yazdığı son romanını ispanyolcadan çevirene dek...
"başkalarıyla oynamayı beceremem, çünkü onlar kaybetmeyi bilmezler."
:) Çok güzel teşekkürler.
do not olmalıydı, senin çevirdiğindeki gibi, birisi bu tişörtü giyeceğine göre, he denmemeliydi, I denmeliydi, çok güzel ima ettin.
Ben ikinci bölümü şöyle çevirmiştim, yanlış olabilir ama tam benim dilim, anlamamazlıktan geliyormuş gibi yaptığımı düşün ve: sanırım bu insanların kaybetmekle ilgili bir problemleri var...
"Beceremem" kelimesini de atalım mı...Başkalarıyla oynayamam, hatta oynamam...
Play well, iyi bir oyun çıkarmam anlamında mı çevrilmeli, coco ben bu lafta hayattaki duruşumu bulduğumdan zorluyorum, senin çevirinle ilgili hiç bir sorunum yok inan:))
Ya da şuraya gidelim mi: Başkalarının kaybetmekle ilgili bir sorunu olduğundan (kaybetmeyi bilmediklerinden) onlarla tam da kafamdaki gibi oynayamam (play well) yani dalgamı geçemem)... Bu yorum, üniversite (işletme) mezuniyet kitapçığıma bir dost şöyle yazdığı için: "İnsanları değil şirketleri işletmesini diliyoruz..."
Hadi canım ordan… buraya…
Sağ ol coco:)
Hangi kitapları istersin, bak senin için fotolarını çekiyorum, "beceremesem de"
does not take photos well cause books have problem with loosing...
Hakkaten… Kitaplara hiç sormadım, kimle olmak istersiniz diye… Senle baba, senle, derler miydi…. Ama ben onlara bakamam artık…
Hangisi önce geldi… Kadınlar mı kitaplar mı, hangisi önce yetersiz geldi bana…. Düşünün, ipi göğüslüyorlar ve kazanan, ilk gelen, yetersiz gelen…
Eli Acıman şöyle demişti bir gün: Bir angel geldi bana…
İlham, sevgilim, diye bir metnim var
Marquez öldü mü coco?
Üzüldüm...
:))
hayır ölmedi,
ama bir gün ölecek ve ölmeden önce son yazdığı romanı çevireceğim ben.umarım uzuuuun yıllar sonradır.
yahu bu tercüme işi gerçekten de eğlenceli... oyun gibi..
ben bir t-shirt üzerine yazılmış olduğu için sloganlaştırmak istedim.
tıpkı şu örnekteki gibi:
goodyear, çünkü kontrolsüz güç, güç değildir
ve:
gücü kontrol etmek istediğim için goodyear kullanıyorum:)
bana hissettirdiği dalga geçmeden çok,uyum sağlayamamak gibi geldi. ama tabi yine: herkes aynı metni okur, ama herkes kendi kafasındakini anlar.
Bence ona uyum sağlayamamışlar.
Bence bu adam yenileceğini birini arıyor, bu bir erkek.
Ve yenilmiş gibi yapacağı birini, bu da bir kadın.
No fear
I'm hear
Yorum Gönder