Cumartesi, Mart 07, 2009

Ne kaldı ki

Cioran:
"Doğudaki filozof felsefesini
uygulamakla yükümlüdür,
uygulama amacıyla felsefe yapar.
Entelektüel bir alıştırma değildir
bu.
Doğudakilerin yaşamları
ayrılmaz
bir biçimde düşüncelerine bağlıdır.
Doğunun aksine Batıda
hiçbir filozoftan aynı zamanda
bilge olması beklenmez.
Kaldı ki batıda bilge yoktur.
Felsefecinin felsefesi
yaşamdan çıkmamıştır,
yaşama göre de hazırlanmamıştır.
(Montaigne hariç, belki bir de Goethe)

Almanya’da düşünüre tepeden bakarlar,
buna karşılık filozof itibar görür:
Bir sitem kurmuştur, okunmaz olma ayrıcalığına sahiptir.”


Doğrusu "sistem" olacak;
bu, "sitem", güzeli...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

haksiz bir yoruma ihtiyaciniz olmasa bile bir savunma, tabii sizinki gibi sunturlu olmayacak)):kafa karisikligi yarattigi söyleniyor yazdiklarinizin ya üslup acisindan,pes artik diyecek noktaya getiriyor insani,okudugum tüm metinlerinizde size daha önce de söylemistim;hayati,insani, felsefeyi derin tahliller , isabetli teshisler,ve bunun dogal sonucu olarak da dogru cözümler okuyorum ben,metinleriniz icin sunu söylemek mümkün:sade bir üslup,buna tezat derin bir icerik ama asla kafa karisikligi yaratmayacak bir mantik dizini icinde akip gidiyor. zorlandigimiz noktalar oluyor ve üzerinde düsündüm neden diye ve sebebinin sizde ki duygusal zeka ile IQ nun catismamasi oldugunu anladim ,uyum halindeler ayrisma diye bir sey yok , zorlanma nedenimizin ise bunlarin ayriligi oldugunu farkettim,ya cok duygusal davraniyor akli yadsiyoruz hayatimizda oldugu gibi okurken yada akla prim verip duygulari bir kenara itiyoruz
, birinin eksikligiyle yahut ikisinin kavgasiyla okunacak kitaptan da bir sey anlasilamaz yasanacak hayattan da,karisiklik bizde yani ,sizde degil sayin yazar üzülmeyiniz.

Murat Sohtorik dedi ki...

Eh işte, yazarın okuru böyle oluşuyor...

Teşekkürler...