“İyi kişiler vardır. Dünyamızda ve zamanımızda bütünüyle doğru olan insanlar vardır. Bir kişi iyiyken diğerinin kötü olma nedeni hakkında uzun uzadıya düşünebiliriz; aslında tam da bunu yaparız.”
“İyilik, özellikle modem dünyamızda varoluş seçiminden kaynaklanır.”
“Eğer herkes doğru davranırsa, belki de kimin varoluş seçiminde doğruluğu seçmiş, kimin seçmemiş olduğunu bilmememiz gerekir.”
“Eğer bizler tam kişilersek, iyiliğimizin gerçekleştirilmesi niye diğer dileklerimiz, isteklerimiz ve potansiyellerimizin gerçekleşmesi ile çatışmak zorundadır? İyi, neden ıstırap çeker? Ya da bir başka formülasyonla: Mutluluk ve özgürlüğün tek kaynağı olan iyilik nasıl olur da mutsuzluğun ve özgürlükten yoksunluğun da kaynağı olabilir?”
“Mümkün olan en iyi ahlaki dünyanın ya da mümkün olan en iyi toplumsal-siyasi dünyanın pragmatik olarak mümkün olup olmayacağı sorusu tamamen alakasızdır. Tek mesele böyle bir dünya vaadinin tam da doğru kişilerin varlıklarına içkin olması; doğru kişiler var oldukça bu vaadin de olmasıdır. Hiçbir şey doğru kişiden daha gerçek değildir. Aynı zamanda o ütopiktir. Her doğru kişi simgelediği vaat ile bir ütopya vücuda getirir. Doğru kişi en temel ütopik gerçekliktir.”
“Ressam gerçektekinden daha güzel bir yüz yapabilir; mimar yeni bir bina icat edebilir. Metafizik bir düşünür, istediği kadar çok alan ve çıkarımlar tasarlayabilir. Spekülasyon ve yaratım imgelemin sınırlarının çok azını bilir. Ama iyi kişiden daha yüce ve daha tam bir iyilik icat edebilecek bir imgelem yoktur.”
"Mutlak tin"in imgeleri gibi iyi kişi de çıkarları, amaçları ve tasarıları tam da kendi varlığıyla göreceleştirir. Bu yüzden doğru olmayan, hatta kesinlikle kötü olan kişiler doğru kişileri tanır ve saygı duyarlar. Ya da şayet doğru kişiler, Goethe'nin de çok iyi anladığı gibi alay ve hareketlere maruz kalırsa, bu kolayca gerçekleşir, çünkü bunlar tam da kendi varlıklarında doğru olmayanları sürekli ve gizli olarak kınarlar.”
“O anın büyüsüyle egoistler bencil olmayan bir biçimde davranır, korkaklar cesurca hareket eder, ihtiraslı kişiler dayanışma gösterir, cimriler servetlerini bağışlarlar. Bu böyledir, çünkü ütopik koşullarda insanlar mümkün olan en iyi ahlaki dünyanın ütopyasını hayata geçirmeye başlarlar. Ama kural olarak, yeni kurumlar kurulup istikrar kazandıkları zaman, kişiler az ya da çok "eski" benliklerine geri dönerler. Bunlar, kişinin, ampirik benliğini normatif ahlaki benliğinden ayırabildiğinde oluşan durumlardır.”
“Çünkü doğru kişide normatif ahlaki benlikle ampirik ahlaki benlik örtüşür. Bu, son analizde içtenlik demektir.”
ÖZET (Bir gevezelik yöntemi olarak):
“Hepimiz biliyoruz ki iyi insanlar vardır; hepimiz iyi insanlarla tanışığızdır da. Günümüz dünyasında kendilerini varoluş seçiminde seçen kişiler iyidir, çünkü bu olumsal dünyada herhangi başka bir (geleneksel) iyilik mümkün değildir. İyi kişiler mevcutsa, varoluş seçimi de mevcuttur. Ahlak felsefesi, felsefe olarak, pratiğe dönük değil, kuramsal-spekülatif bir girişimdir. Ama iyi kişilerin tavrı pratiğe dönük ve kural koyucudur.”
ÖZET (Bir gevezelik yöntemi olarak):
“Hepimiz biliyoruz ki iyi insanlar vardır; hepimiz iyi insanlarla tanışığızdır da. Günümüz dünyasında kendilerini varoluş seçiminde seçen kişiler iyidir, çünkü bu olumsal dünyada herhangi başka bir (geleneksel) iyilik mümkün değildir. İyi kişiler mevcutsa, varoluş seçimi de mevcuttur. Ahlak felsefesi, felsefe olarak, pratiğe dönük değil, kuramsal-spekülatif bir girişimdir. Ama iyi kişilerin tavrı pratiğe dönük ve kural koyucudur.”
“Normatif kişiler (en azından modem dünyada) yaklaşık olarak taklit edilemezler. Kişi önce kendisini doğru kişi olarak seçmeli, ardından kendi tarzında doğru olmalıdır. Doğruluk, yayılacaksa, böyle yayılır; taklit yoluyla değil. Kişi doğru olmadığı halde doğruymuş gibi davranabilir, ama kişi bu "mış gibi"yi bir ahlak felsefesinden öğrenmez. Ancak, doğru kişiler taklit edilemeseler de, yorumlanabilir ve yeniden yorumlanabilirler. Normatif kişinin yorumlanması ve yeniden yorumlanması, yorumlayan kişinin ilgisini sonsuza kadar varoluş seçiminde iyiliği seçmesine çekebilir. Varoluş seçimi tanım gereği belirlenemez, ama normatif kişilerin yaşamlarının ve eylemlerinin yorumlanması, doğru olmayan kişilerde iyi olmak için bir ilgi tetikleyebilir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder