Pazartesi, Şubat 21, 2022
BEŞ
Allahın hakkı üç, benimki dört ya da beş. Önce birası üzerine devrildi. Sonra sandalyesi kırıldı, yerde buldu kendini, gülünç duruma düştü. Üçüncü gün ısıtıcı omzuna düştü, hem de çalışırken, ensesini yaktı. Son olarak da tuvalete giderken merdivenlerden kayıp sonuna kadar yuvarlandı. Hepsi aynı gün içinde mi olsaydı diye düşündüm, yok, fazla gelirdi, böyle iyi. Bir hafta uğramadı. Sonra korka korka geldi. Birkaç gün hiçbir şey olmayınca biraz rahatladı. Sonunda ayağını uzattığında sivil polise çelme takmış oldu; yere düşen polisi arkadaşları vaz geçirmese karakola götürülüyordu. Bir daha görmedik. Belki de ölmüştür. Boğaz köprüsünden düşüp mesela. Ama bu mantıksız olur; kafeden uzak köprü.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder