Dünyanın birçok yerinde bir dolu insan kabusundan uyanıyor.
Ruh doktorlarına danıştıklarında benzer özellikler buluyorlar kabuslarında: Bir adam. Hatta bazen her şey çok güzel seyrederken o adamın suratını görüp kabus görmüş gibi uyandıklarını söylüyorlar. O adamı çizmeleri istendiğinde anlaşılıyor aynı adam olduğu. Ve internet sayesinde tüm dünyaya yayılıyor o surat: Benim. Benim suratım.
Beni incelemeye alıyorlar. Önce yine beni rüyasından görmüş ruh doktorları tarafından. Dikkatle yaklaşıyorlar tabii, çünkü ben keyifsizken kabusların daha yoğun görüldüğü anlaşılıyor. Hiçbir şey yapmıyorum, rüyanın sonuna doğru gayet normal bir şeklide, işte mesela şimdi bana bakan doktorun gördüğü gibi biraz da gülümseyen bir suratla görünüp, o kadar, rüyayı kabusa çeviriyorum.
Bunun neresi kabus diye beni hiç görmemiş doktorlar da işe el atıyor ve anlıyorlar rüyalarına kabus gibi bulaştığımda. Tek bir kişi hariç. Bana bulaşıp da rüyasında görmeyen o tek kadın doktorla görüşmelerimize devam ediyoruz. Hem o diğerlerinden daha az çekingen olduğundan, hem de onla tanışıp görüşmeye başladığımızda dünya çapındaki kabusların azaldığı, yok olduğu fark edildiğinden.
-Birlikte olmalıyız…
-Danışanlarımla yasak.
-Sen bana danıştın ama neyse.
Epey bir süre sonra gelip, gördüm seni diyor rüyamda.
-Üzüldüm.
-Hayır, tam tersi.
Uzanıp dudaklarımdan öpüyor. Şaşırıyorum.
-Birazdan ne olacaksa onu gördüm.
-Rüya gibi.
İlişkiye başlıyoruz.
Dünyadaki kabuslar sona eriyor. Atıştığımız, bozuştuğumuz, birbirimize sinir olduğumuz zamanlar hariç, her ilişkide olduğu gibi. Sertleştiğinde tartışmalarımız dünya tepki duyuyor buna; hakkınız yok buna diye.
-Bittiğine alıştıklarından daha sert. Bu sorumluluğu istemiyorum, mecbur değilim.
-Beni istemiyor musun!
Barışıyoruz. Dünyayı rahatlatıyoruz sevişerek.
-Peki ya, dünyanın yarısı, hiç kabus görmemiş olanlar.
-Yarısı olduğunu nerden biliyorsun…
-Aşağı yukarı, doğusu batısı…
Doğrusu kötüsü diyor dalgın…
-İyi insanlardır belki. Neden kabus görsünler?
-Sen yazmadığından. Benim açımdan bakıldı hep hikayeye.
-Ben hikaye dinleyicisiyim, yazamam.
-Ben çeviririm.
Böylece dünyanın diğer yarısına benzerini görmedikleri mutlu rüyalar armağan ediyoruz.
Gerçi artık ilişkimize tüm dünya, kuzeydoğu ve güneybatı bile dahil, karışma hakkı elde ediyor gibi gözüküyor. Ama rüyalarında.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder