Pazartesi, Haziran 06, 2022

TOKAT

Adam 10 kişilik kafede ayağa kalktı ve bir anda yere serildi.

Hemen yanı başımda olup bitti.

Bana tuhaf tuhaf bakıp bir şeyler söylemeye çalıştı yerde, el kol hareketleri falan yaptı, ama ağzını açamadı. Bir süre kaldırmaya çalıştılar düştü. Sonra masaya, sevgilisinin yanına oturttular.

İki kişi ayrı masalardan kalkıp yanıma yürüdüler, yaklaştıklarında fark ettiler birbirilerini.

Oturun dedim, lütfen. Birisine daha fazla.

Adamın hareketleri gibi ne yaptıklarından çok da emin olmadan sandalye çekip oturdular.

-Ne zaman kalktın ne zaman düştün, diye soruyordu sevgilisi gülmemeye çalışarak, duyuyor, görüyorduk. Görmedin mi dedi adam birkaç kez, etraftakilerin gülüşmelerine kaçamak bakışlar atarak. Bize kimse dikkat etmemiş gözüküyordu.

-Siz adama tokat attınız yerinizden bile kalkmadan, hatta kıpırdamadan.

-Tokat atmış gibi görüldü ama hiçbir şey yapmadı.

-Şırrak diye tokat sesi duydum.

-Ben de duydum ama hiçbir yerden gelmedi. Adam yere serildi.

-Adam da, dedim, bunları merak ediyor.

-Biz nasıl ayrı ayrı şeyleri gördük?

-Ve kimse bir şey görmedi. Sevgilisi bile.

-Siz gördünüz mü?

-Aklıma gelmişti.

-Hangimizinki?

-Hanginiz iyi hissediyor?

-Ben, dedi, adam gülmeye başladı.

-Ben o kadar iyi değil, dedi kadın.

-Siz sevgili olun, dedim kadına, sonra da adama döndüm: Cefa çeken sen ol.



Bu bir koddur, yaşamın gerçek kodu. Biri cezalandırılır, biri cezalandırır. İki kişi görür, biri daha iyi biri daha kötüdür. Aslında iki kişi daha görmüştür de onlar umursamazlar. Diğerleri için fark etmez. Başka bir olayda roller biraz değişebilir. Cezalandırılan cezalandırılmış olarak kalır ve bunu sadece kendi bilir. En yakınına bile anlatamaz. Tokat bunun içindir.

Hiç yorum yok: