-Usta bak suyun üzerinde yürümeyi becerebiliyorum.
-Peki bundan vazgeçmeyi becerebilecek misin…
Öğrenci bir yıl sonra peşinde 1000 müridi ile gelmiş yine dere kenarında taş sektiren ustasının yanına.
Ona şöyle muzipçe bir göz kırptıktan sonra yürümüş yine gölün üzerinde. Müritleri de peşinden.
Gölün ortasına geldiklerinde (çünkü 1000 müridin de göle tam olarak sığmaları gerekiyormuş) müritlerine ve son sektirdiği taş ayaklarının dibine kadar gelmiş ustasına dönerek seslenmiş.
Ne dediğini duymadım ama müritler hep birlikte hareket etmişler, batmışlar suya.
Müritler hâlâ yürüdüklerini sandıklarından doğal olarak yüzmeye çalışmamışlar, hepsi boğulmuş, usta su kabarcıklarının üzerinden 4 ya da 5 taş sektirene kadar. Son taşlar öğrenciye kadar ulaşmamış, ustanın dikkatini dağıtmayı başarmış demek.
1000 mürit de öldükten sonra hayaletleri belirmiş suyun yüzeyinde. Bu görüntü daha bir olağan gelmiş ustaya. Hayalet taşlamaya devam etmiş.
Dünyanın her yerine dağılmaları emrini vermiş öğrenci, artık ona usta 2 diyelim. Ya da usta 1000, ustanın daha önce elinden ne kadar öğrenci geçtiğini tahmin edebiliriz ama sayamayız.
Hayalet müritler insanların ölmelerine yardım edeceklermiş artık.
Debelenenleri öldürün demiş usta 1000. Çabalayanlarda kararı size bırakıyorum. Debelenenleri öldürün.
Niye tekrarlamış bilinmiyor, heyecanlanmış olabilir ya da işi bittiğinde bir boşluğa düşmüş. Ustanın son sektirdiği taş ile birlikte müritler havaya karışmış, hava bundan rahatsız olmamış.
Koşarak ustasının yanına gidecek olmuş usta 1000, ama suya düşmüş, yüzerek devam etmek durumunda kalmış böylece (suda koşmak daha ileri bir eğitim gerektirir ya da anlamsızdır).
Aralarında şöyle bir konuşma geçmiş:
-Evrimle konuşacak mısın yine. Yerine geçmemi isteyecektir yine.
-İstediği kadar istesin. İnsan türünü devam ettirmek için bu kadar debelenmeye gerek var mı… Bırak yok olsun. Ya da kurtulsun. Uyum nedir yahu… Bir hayat sadece uyum sağladı diye devam eder mi hiç. Hiç tanrısal değil…
-İşte böyle mürit mürit idare edeceğiz ustam.
-Memur olduk şu hayatta. Taş sektirmek istemiştim oysa ben sadece.
Biraz da olsa sinirlenmiş ustanın son siktirdiği taş gölün uzak karşı kıyısında karaya çıkmış. Ama yerinden kımıldamamış. Bir evrim daha çekemeyeceğiz.
Çarşamba, Temmuz 13, 2022
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder