Çarşamba, Mayıs 01, 2024

OĞUZ ATAY'LARIN SONUNCUSU


Bataille’de hissetmiştim. Edebiyat Ve Kötülük’de edebiyatı kötülüğe bulaştığı, alet olduğu için eleştirir. Bu anlamda -tabii ki Nütopya’dan sonra- enderdir. Ama Nütopya’da olmayan bir zaaf vardır Bataille’de: Hâlâ saygı duyar! Kendinde de olduğundan mı saygı duyar (edebiyat değil kötülük); oralara girmek isterdim donelerim olsaydı; ki o zaman da bu elemeden sağ çıkan yazar kalmaz!

Berna Moran’daki de benzer bir çaba. Oğuz Atay’ın basit bir (on emir) göndermesini pastiş diye parlattığını sergilemiştim. Çok da dikkat etmedim ama, “ne o.... ne de diğeri... yüklem olumlu” kalıbını da bilmiyor Berna Moran. (Türkçe’nin pek de saygı duyduğum bir özelliği değildir:)


Not: Oğuz Atay şöyle harikadır böyle harikadır diye abartan Memo ayarı (3. sınıf entel) tiplerin Hilmi Yavuz'un çok önceden eleştirdiklerini görmemeye direnmesi puta taparlık... Yalnız Berna Moran da, Put da (Oğuz Atay'ın kendisi) Hilmi Yavuz ile benzer fikirde:)))

Hiç yorum yok: