Böyle durumlarda bunları yazan kişinin 2A ile ilişkisini sorgulayın, ünlü diye okumayın! Akıl. Ahlak.
1. Umut kötü bir duyguymuş!
2. Korkudan ayrılamazmış! O yüzden Umut saf değilmiş!
3. Aslında da (ve da), otorite imiş Umut’u kötü gösteren!
Bende 2A’dan da sınıfta kaldı.
Buydun Ulus Baker (Yanlış yazdım ama harika oldu:) Ön adı bile olabilir:
“1. Spinoza'nın umudu kederli, yani kötü duygular arasında sayması günümüz okuru için başlangıçta biraz tuhaf gelebilir. (...) Umut tacirlerinin yer almadığı toplum yok gibidir --rahip kastları, modern toplumlarda medyatik kurumlar, hatta muhalif partiler hep insan umutlarını işleyerek ve kullanarak serpilip gelişirler. Dinsel yaşam, mesihçilik ve genel olarak kurtuluş öğretileri, insanlara umut aşılamaya çalışırlar. Ya da insanlarda umut duyguları uyandırarak iş görürler. Ama iktidar işleri ve kurumları yalnızca umutla yürütülemez. Dolayısıyla iktidarlar biraz da korkuya ve korkutmaya, yüreklere korku salmaya ihtiyaç duyarlar.
2. Birbirlerini içlerinde taşıyor olmaları, umutla korkunun hiçbir zaman saf bir halde bulunamayacaklarını gösterir. Dolayısıyla, salt korku üzerine inşa edilen bir devlet
yaşayamaz. Aynı şekilde salt umut vermek üzere inşa edilmiş bir devlet de öyledir.
3. Evet, umut Spinoza'da belki şaşırtıcı bir şekilde kötü duygular arasına katılmıştır. Ama bunun daha derin bir nedeni bulunuyor. Her iktidar insanlarda duygular ve tutkular uyandırarak çalışır. Umut ile korku bu duyguların en belirginleridirler. Ama iktidar bunları "kederli" duygular haline dönüştüren, yani insanların, bendeler olarak güçlerini ve kudretlerini azaltmaya, azımsamaya yarayan temel unsurdur.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder