Oğlun kitabını eleştirmiş, dedi.
Hangisi dedim, biraz şaşırdı. Kaç tane var!
Sonra toparladı: Oğlunu diyorum, dedi.
Kaç tane var?
Espriydi. Bir tane bile olmadığını biliyorum diye biliyordum.
İyi laf sokmuş, dedi. Baktığımda öyle değildi. Güzelleme de değildi. Güzel bir metindi. Temkinli yaklaşmış olsa da. Başka türlü yaklaşılamazdı zaten bana. Bence yani... Dünyanın en büyük neyi olursa olsun. Bence neyi...
Haber boydu zaten. Boyunu belirtmek. Oğlumu belirterek... Aracının boyu: Abazanlığı... Bana laf sokunca rahatlamış, gülüyordu...
Çok kolay alt üst olur bunlar; bir şey yapmana gerek bile kalmadığından hep öylelermiş gibi gelir.
Oğlum beni bulduğunda -aracı haber verdiğini haber vermiş- mirasını istiyorum dedi.
Bilmiyorum dedim; mirasım var mı, yok mu...
Dehanı, dedi.
Bilmiyorum dedim; oğlum musun, değil misin... Bunu söylüyorsan... Ağzımı yamulttum.
Ağzını yamulttu. Oysa bir de gülümsedi. Olsun dedi.
Olabilir dedim. İmlam bozuldu: Bir şeyler, bir şeylere, bir şeyleri benzetmiştim.
Pazartesi, Ekim 23, 2023
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder