"O günden bugüne şairler bin yıllık güzelin yerine çirkini oturttular. Mısralarda iyi kötüye yenildi. Tanrının tası tarağı toplayıp göklere çekilmesi, insandaki şeytanın zaferden zafere koşması bu tarihten sonra ortaya çıkan gerçeklerdendir." Cemal Süreya.
9 Ocak’ta ölmüş. Günü müymüş ne, 9 Ocak. Doğru yerine oturtulsa bari! Mısralarında mesela hangi iyi kötüye yenildi? Hangi yanlış zaferlerin peşinde koştu?
Bu sabah aklıma düşen ve çalakalem yazdığım şu metin ile birleştirilebilir şimdilik; sonra gerçekten yayımlarken ayırırım; adımın Cemal Süreya ile anılmasını istemem:
Adam, rüyasında gördükleri ya da ona malum olanların hep tersine çıktığını fark eder. Böylece kariyerine başarılı bir şekilde devam eder. Evlenmeyeceğini gördüğü çiftlere evleneceksiniz der. Üzgün gözükür sınavı kazanacağım mı diye sorana, çünkü kazandığını görmüştür. Hepsi çıkar. Sonra karşısına âşık olduğu bir kadın çıkar ve onla aşk yaşayacaklarını görür, ama ondan kopamaz. Yıllar geçip hâlâ birliktelerken sorgular, belki de sadece kendisiyle ilgili durumlarda olacağı olduğu gibi görmektedir. Sonra hatırlar, geçmişte kendi dışında da birkaç kez böyle durumlar olmuştur. Birkaç kez söylediğinin tersi çıkmış, yani gördüğü gerçekleşmiştir. Kahinlik yaptığı kişilerin bugününe bir araştırma yapmaya karar verir, rüyasında bunu görmüştür; bir de sonucun mutluluk vereceğini: Oysa vardığı sonuç can acıtıcıdır: Aslında sadece gerçekten olması gerekeni olmuş gibi, olmaması gerekeni olmamış gibi görüyordur. Evlenemeyeceklerini görüp evleneceklerini söylediği bir dolu çift ya mutsuzdurlar ya da ayrılmışlardır. Evleneceklerini görüp tersini söyledikleri ise bazı zorlukları atlattıktan sonra mutlu çiftler olmuşlardır. Sınav, onu kazananların bir işine yaramamış, kazanamayanlar başka yollarla hatalarının doğrusuna yönelmişlerdir; hepsi aynen gördüğü gibi çıkmıştır, insanları gördüğünün tersini söyleyip yanlış yönlendirse de… Eşi çıkarır onu neredeyse gireceği bunalımdan: Bu insanlar yalancıdır, ya da istekleri konusunda dürüst değildir; belki yanlış yönlendirilmişlerdir ya da kafaları karışıktır. Çok az kişi gerçekten ne istediğini bilmiş ve doğru soruyu sormuştur; gerçek kendisinin peşinden koşan doğru insan sayısı çok azdır… İstekler, olanaklarla sınırlı değil, doğruluklarla sınırsızdır. Bir kahin yaşam gibi olmalıdır, insan ne söylerse söylesin, bildiğini okumalıdır.
Pazar, Ocak 09, 2022
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder